EINZIG - Turkce'ya çeviri

tek
nur
einzig
allein
lediglich
bloß
single
ist
das einzige
einzelne
sadece
nur
einfach
lediglich
bloß
allein
erst
ausschließlich
gerade
ist
einzige
yegane
einzige
nur
ist
alleinige
biricik
einzigen
einzigartige
geliebte
liebe
mein kleines
eingeborenen
ist
tektir
nur
einzig
allein
lediglich
bloß
single
ist
das einzige
einzelne
yegâne
einzige
nur
ist
alleinige

Einzig Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Und:"Zeit und Ewigkeit- gekettet an ein ander durch ein einzig Moment!
Geçicilik ve süreklilikle birlikte, başkalarının biricik( unique) oluşunu!
Die älteste aller Gesellschaften und die einzig natürliche ist die der Familie.
Bütün cemiyetlerin en eskisi ve yegâne tabiî olanı aile cemiyetidir.”.
Einzig richtige Antwort.
Doğru Tektir.
Baklava. Das einzig essbare Baklava machen die Araber.
Sadece araplar iyi- Baklava. baklava yapabilirler.
Du bist meine einzig wahre Liebe.
Tek gerçek aşkım.
Wird die einzig mögliche Form des Radikalismus werden.
İşçi radikalizmi olanaklı radikalizmin biricik formu haline geliyor.
Vielleicht ist es das einzig Unabwendbare.
Belki de kaçınılmaz olan yegane şeydir.
Sag:"ER ist ALLAH, einzig.
De ki: O, Allahtır; Ahaddır, tektir!
Das einzig Gewisse sind Gott und der Tod.
Kalıcı olan şeyler sadece ölüm ve Tanrı.
Ich bin dein einzig wahrer Daddy!
Senin tek gerçek babacığın benim!
Du wirst für mich einzig sein in dieser Welt.
Sen benim için dünyada biricik olursun.
Wahrlich, euer Gott ist Einzig.
Ki sizin ilahınız hiç kuşkusuz bir ve tektir.
Einzig und allein für mich.
Sadece ve sadece bana.
Es ist die einzig sinnvolle Lösung. Nein.
Mantıklı olan tek çözüm bu. Hayır.
Du wirst für mich einzig sein in der Welt.
Sen benim için dünyada biricik olursun.
Die ägyptischen Götter sind die einzig wahren Götter.
Sadece Mısır tanrıları gerçek tanrılardır.
Das einzig Ungewöhnliche an dieser Beziehung ist Frankie.
Bu ilişkideki tek alışılmadık şey Frankie.
Da bist einzig du immer.
Sadece sen olacaksın Daima.
Der einzig logische Aufenthaltsort.- Das ist es.
Bu kadar.- Olabilecekleri tek yer orası.
Einzig mein Tod kann Euch verschonen!
Sadece ölümüm size hayat verebilir. Öldür beni!
Sonuçlar: 2161, Zaman: 0.2614

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce