Bak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tamam Pheebs, sen mutfağa bak, ben arkadaki dolaba bakıyorum. .
Bak, yapamıyorsan ben de işi başkasına veririm, tamam mı?
Füzyon reaktörüne bak. Mühendislikte çalıştığına göre oraya giriş izni vardır.
Ama bak üzüntüm bile birilerine neşe getiriyor.
Buraya bak, oraya değil!
Kim kenara çekip de-- ah bak, bi inek der ki?
Bak, sana yalvarıyorum, uzak dur.
Tamam, bak bakalım trafik kameraları…- buzdolabının bırakılmasını yakalayabilmiş mi?
Bak, ben deli değilim, tamam mı?
TSH seviyelerine bak ve uyku testi yap.
Bak şehirli adam,
Dikkatlice bak çünkü o çünkü o kadın da onunkilerden biri.
Ona iyi bak, çünkü biliyorsun, geri almaya geleceğim.
Bak, Marco konferans odasında gördüğüm yetersiz bir baba değildi.
Saatlerde ve mücevherlerde seri numarası varmı diye bak.
Bak Profesör seni buraya sadece hemşire Garlandın nişanlısı olduğun için çağırmadık.
Dışarıya bak başkaları da var mı?
Bak, ikinci katta!
Watson” der,“ göğe bak ve bana ne gördüğünü söyle.”.
Kendine iyi bak, Mick?