Bak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bak biraz uzundur ama okuduğuna değecektir.
Bak, Elizabeth, bu konuda mantıklı olmaya çalışalım.
Bak top varmış.'' Kasırgalar'' ın maçını izledin mi?
Şimdi delikten bak ve ne gördüğünü söyle.
Bak sana çorap aldım. Çok düz, İskoç ipliğinden. Tam sevdiğin gibi.
Ama bak ne kolay oldu,
Bak, görüşeceğim avukat mükemmeldir.
Tesadüfe bak. Gece vardiyası kucağının ortasına düştü.
Bak James, böyle konuşma, tamam mı?
Söyleyene bak, kız arkadaşını aldatan çocuk.
Bak böyle bir inanç, seni hapse tıkar.
Bak, daha başından yanlış yapmışsın, çünkü 10a bölünce.
Bak, T., Owen mükemmel biri.
Bak Bart, seni incitmeyeceğime dair söz vermiştim.
Söyleyene bak! Eğlence için İnsan Hakları Beyannamesini okuyor.
Bak endişelenmeni gerektirecek bir şey yok tamam mı?
Bak, o uyarılanların sonu nice oldu.
Bak, San Diegoda bir yerleri var.
Bak, Avustralyaya gitmem benim için bir fırsat.
Bak hayatım… yalnızca geçmişte olanlar yüzünden kendini kötü.