LOOK - Turkce'ya çeviri

[lʊk]
[lʊk]
göz
eye
look
eyeball
sight
ocular
iris
retinal
take
bakmak
look
to see
take care
to check
stare
watch
lookin
peeking
bakış
look
see
glance
view
glimpse
stare
vision
eyes
gaze
perspective
görünmek
to look
to seem
to appear
sound
to be seen
bak
look
to see
take care
to check
stare
watch
lookin
peeking
bakın
look
dinle
listen
to hear
for listenin
bakışı
look
see
glance
view
glimpse
stare
vision
eyes
gaze
perspective
görün
to look
to seem
to appear
sound
to be seen
bakin
look
last
baksana
look
to see
take care
to check
stare
watch
lookin
peeking
bakma
look
to see
take care
to check
stare
watch
lookin
peeking
görünmesini
to look
to seem
to appear
sound
to be seen

Look Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
My ass doesn't show at all, And my tits look like two peas.
Memelerim de bezelye gibi görünüyorlar. Götümü pek göstermiyor.
Look, you know, it's me, OK?
Bak, bak, biliyorsun, benim, tamam mı?
Lieutenant, you look terrible.-Yes, I'm Captain.
Teğmen, siz kötü görünüyorsunuz.- Evet, ben Yüzbaşı.
The Danube air. You look well, too, comrade.
Siz de iyi görünüyorsunuz yoldaş. Tuna havasından.
Oh, great, look who's here for his laundry?
Oh, harika, bakalım çamaşır için kim gelmiş?
Makes your ass look big. How do I look?.
Nasıl görünüyorum? Popon büyük gözüküyor?
Look, it's open! All right, very well!
Açık gözüküyor! Tamam, Çok iyi!
Look, Daddy got a goddamn butt hole on his face.
Şuna bakın, Babamın suratında bir göt deliği var.
You look fine, sir. How do I look?.
Nasıl görünüyorum? İyi görünüyorsunuz, efendim?
Okay, what does this look like to you, Stanley?
Bu sana ne gibi gözüküyor, Stanley? -Pekala?
Look for a tunnel! I don't care what you do!
Tünel arayın! Nasıl yapacağınız umurumda değil!
Look at that. You know that car is gonna be all about aerodynamics.
Şuna bakın. Bu arabanın tüm olayının aerodinamik ve bastırma kuvveti olacağı belli.
Trajectory and guidance look good and the stage is good.
Yörünge ve rehber iyi duruyor, aşama da iyi.
Look at that. What I could do with such an army?
Şuna bak. Bu orduya karşı ne yapabilirim?
Does that look poached to you?- what's wrong?
Sence bu haşlanmış gibi mi duruyor.- Sorun ne?
Look what the cripple's doing. Look.- Look!.
Bak, bak sakat ne yapıyor.- Öyle mi?
Yes. Look, would I do this to myself?
Şuna bak, sence bunu kendime yapabilir miyim? Evet?
Just remember what I said. Yeah, you look great.
Harika gözüküyorsun. Sadece sana dediklerimi hatırla.
Look. He's been on the wanted list for three years!
Şuna bakın. Bu adam yıllardır arananlar listesinde!
Maybe some iodine. I'm gonna go look for some bandages and.
Tentürdiyot var mı diye bakayım. Ben gidip biraz bandaj… biraz da.
Sonuçlar: 228604, Zaman: 0.1019

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce