GITMEK - Bulgarca'ya çeviri

да отида
gitmek
gidip
gideceğim
giderim
gideyim
orada
çıkmak
girmem
да ходя
gitmek
yürümeyi
gideyim
giderdim
да ида
gitmem
gidip
gideyim
gideceğim
giderim
да тръгвам
gitmem
çıkmam
gideyim
ben gidiyorum
да замина
gitmek
ayrılmadan
да вървя
gitmem
yürümeyi
gideyim
да се махна
gitmek
çıkmak
uzaklaşmak
kurtulmak
ayrılmak
bırakmak
да отивам
gitmem
gidiyorum
gideceğim
gidip
gideyim
да изляза
çıkmak
gitmem
dışarı
çıkacağım
takılmamı
çıkarım
да стигнем
gitmemiz
ulaşmamız
varmak
ulaşamayız
gelmeden
gidilir
да тръгнем
да напусне

Gitmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Gitmek istiyorum.
Искам да вървя.
Ben de senin için öyle hissediyorum, ama gitmek zorundayım.
И аз чувствам същото към теб, но трябва да замина.
Çok özür dilerim ama, askerler gelmeden gitmek zorundayım.
Съжалявам, трябва да тръгвам, преди войниците да са дошли.
Çünkü kasaplık koyun gibi koleje gitmek istemiyorum.
Не искам да ида в колеж, като агне на заколение.
Gitmek istiyordum sadece. Bu yüzden arabaya bindim.
Аз просто исках да се махна, така че аз имам в колата.
Noel Diyarına gitmek dururken niye karanlık tarafa geçeyim?
Защо да отивам в тъмната страна, като мога в света на Дядо Коледа?
Bence ya savaşa gitmek istersin ya da istemezsin.
Мислех, че искаш да тръгнем на война или не искаш.
Geri gitmek istemiyorum.
Не искам да вървя назад.
Bana dünyanın öteki ucuna gitmek için tek yol olduğu söylenmişti.''.
Бих казал, че има само един начин да стигнем до другия край на света.
Kocamla birlikte şu Nova Scotiaya gitmek istiyorum.
Искам да замина за тази Нова Скотия. Със съпруга ми.
sonra gitmek zorundayım.
след това трябва да тръгвам.
Yeni bir kalem istesem, tel makasıyla bankaya gitmek zorunda kalırım!
Ако аз поискам нов химикал, то трябва да ида в банката с клещи!
Norveçten gitmek zorundaydı.
Трябваше да напусне Норвегия.
Buradan gitmek istiyorum Richie.
Ричи, искам да се махна оттук.
Oraya gitmek istemiyorum!
Не искам да отивам там!
Gitmek ya da kalmak, ikisi de aynı ölçüde tehlikeli.
Да останем или да тръгнем, и двете са еднакво опасни.
Benim için var, gitmek zorundayım, bu yüzden evin anahtarlarını ver hemen.
Но аз имам. Трябва да вървя, затова ми дай ключовете от къщата.
Opera binasına gitmek zorundayım ve beni sen götüreceksin.
Трябва да стигнем до операта, и ти ще ни закараш.
İzniniz olursa efendim, Jerseye gitmek istiyorum.
Сър, с ваше позволение, искам да замина за Джърси.
Şu anda beni muhtemelen son kez görüyorsun, çünkü gitmek zorundayım.
Възможно е това да е последния път, в който ме виждаш, защото трябва да тръгвам.
Sonuçlar: 5619, Zaman: 0.1323

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca