GITMESINE - Bulgarca'ya çeviri

да отиде
gitmek
gidecek
gidip
girmesi
gider
oraya
да си тръгне
gitmesine
ayrılmak
terk etmek
çıkmak
terketmek
да ходи
gitmek
yürümeyi
gezmeyi
да си върви
gitmesini
да замине
gitmeden
ayrılmadan
çıkmadan
да избяга
kaçmasına
gitmesine
kurtulmayı
uzaklaşmak
kaçar
kaçış
да стигне
ulaşmadan
gitmek
gelmeden
varmak
ulaşır
gideceğini
erişmeden
да си иде
gitmek
да излезе
çıkmak
gitmesi
dışarı
çıkar
çıkacak
çıkıp
takılmak
dışarı gelmesini
да пътува
seyahat
gitmek
yolculuk
gezmeyi
dolaşmaya
да отива
да напусне

Gitmesine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Bulgarca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Gitmesine izin verilmez.
Не му разрешават да замине.
O gün gitmesine engel olsaydım bugün hâlâ hayatta olurdu.
Ако онзи ден го бях спряла да избяга още щеше да е жив.
Kimseye gitmesine ihtiyacı yok.
Не и трябва да ходи при никого.
Charlienin gitmesine izin verdiğin için kızgınım ama Rachel için sana borçluyum.
Бесен съм, че пусна Чарли да си върви, но съм ти задължен за Рейчъл.
Jensen olayını bilseydi, gitmesine izin vermezdi bugün.
Ако знаеше за Дженсен, нямаше да го пусне да си тръгне днес.
Ben kendime kızgınım çünkü oraya gitmesine izin verdim.
Аз… Ядосвай се на мен защото аз я пуснах да отиде там.
Onunla gitmesine izin mi vereceksin?
Ще й позволиш да излезе с него?
Ne kadar ileri gitmesine izin vereceksin,?
Колко далеч ще позволиш да стигне?
Onun öylece gitmesine izin mi vermeliydim?
Дали просто да не го пусна да замине?
Onun gitmesine asla izin vermeyeceğim.
Никога няма да му кажа да си иде.
Yakalayın, gitmesine izin vermeyin!
Хванете го! Не му позволявайте да избяга!
Simon, onların konserlerine gitmesine izin vermiyordu.
Симон не позволяваше тя да ходи на концертите им.
Ailem kaçtıktan sonra hükümet onun gitmesine izin vermedi.
След като родителите ми избягаха, правителството не им позволява да си тръгне.
Eğer çocuğu seviyorsak… gitmesine izin vermeliyiz.
Ако обичаме момчето, трябва да го пуснем да си върви.
Burada durup izin veremezdim Elenanın hapise gitmesine.
Ами не можех да бездействам и да… пусна Елена да отиде в затвора.
Gitmesine izin vermemiş, onun malı olduğunu söylemiş.
Не и позволил да излезе, казал, че е негова собственост.
Gece yalnız gitmesine neden izin verdiniz?
Защо сте я оставил да пътува сама?
Faithin gitmesine izin verdin.
Ти позволи на Фейт да замине.
Hayır, gitmesine izin verdim.
Не, оставих го да избяга.
Mollynin gitmesine izin verirsem, daha fazla oyun oynayamazsın.
Че ако пусна Моли да си иде, ти няма да играеш играта.
Sonuçlar: 367, Zaman: 0.1219

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Bulgarca