Bir durum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayır, kapsamlı bir akli durum muayenesini bitirmem gerekiyor.
Bay Logan Martanın kemiklerini böyle bir durum için saklamış demek. Anlayacağınız.
Welters bir durum oyunudur.
Bu başlıca düşünmeden davranabileceğimiz bir durum değil.
Görünüşe göre binada tehdit oluşturan bir durum yok.
Hey! Bu sadece biz gerçek katili… bulana kadar geçici bir durum.
Eve gitmeden önce son bir durum raporu istediğini düşündüm.
Umarım Leo böyle bir durum için tedbirini önceden alıp sigorta yaptırmıştır.
Gerçi öyle bir durum olursa yumruk yumruğa dövüşmeye karşı çıkmam.
Şüpheli bir durum. Asya kökenli bir kadın.
Tam olarak iyileşmek için gerekli vakti kullanmakta… utanılacak bir durum yok.
Hayır, bu kızsal bir durum değil.
Konsantre olmalıyız, bu yeterince zor bir durum. Sana yalvarıyorum.
O sınırdan bir kere geçince… Çok utanç verici bir durum.
Yani, bir durum diyagramı kullanırsak.
Bunun yanında diğer bir ultramodern durum göstergesi de Movado müze saatleridir.
Ailesel bir durum.
Şüpheli bir durum. Asya kökenli bir kadın.
Daha en başından bütün bunlarla ilgili çok garip bir durum vardı.
Bu bizim başımıza ne geldiğiyle ilgili bir durum. Bırak denesinler.