Bir neden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kadın yasta. Bir neden arıyor.
Claudius Salmasius, Dexippusun Quintillusun ölümünü bir neden belirtmeden aktardığını söyler.
Cesaret edemedim. Size bir sürü neden gösterebilirim.
Milyon dolar karımı öldürmem için çok iyi bir neden.
Mürettebat Jackson öldü ve görünürde fiziksel bir neden yok.
Ünlü bir nörologu öldürmek için bir çok neden düşünebilirim.
İyi bir neden.
Güzel bir neden.
Avrupaya gitmemem için bir neden daha.
Bir neden olmalı, maruz kaldığı bir ilaç falan.
Bir neden arıyordu.
Bu bir neden değil!
Yaşamak için bir neden buldum.
Aşk için bir neden buldum.
İyi bir neden.
Burada kalmamı gerektiren bir neden daha var.
Çünkü değerlendirme bir neden olamaz.
Öncelikle alarma geçmek için bir neden olmadığını söyleyerek başlayayım.
Bence bu yeterli bir neden. Sizce öyle değil mi?
Bırakmak için bir neden arıyordum.