GELECEKLER - Ingilizce'ya çeviri

they will come
gelip
dönecekler
geliyorlar
düşecekler
gelecekler
gelirler
gelsinler
çıkacaklar
birazdan gelip
yaklaşacaklar
they will
olacak
eder
olur
edecekler
yapacaklar
gelecekler
verecekler
alacaklar
gelirler
olurlar
will arrive
gelecek
varacak
gelir
ulaşacak
burada olacak
geldiğinde
geliyor
varmış olacak
futures
gelecek
müstakbel
ileride
gonna
olacak
verecek
gelecek
olacağını
edecek
olacağım
olacağız
çıkacak
şey
iyi
next
gelecek
ertesi
yan
yanında
diğer
öbür
öteki
bir sonraki
önümüzdeki
sıradaki
doesn't arrive
posterity
gelecek kuşaklar
gelecek nesiller
bıraktık
gelecek kuşaklara aktarabilmek
would come
gelir
gelip
gelecek
olacağını
gelen
geldi
çıkacağını
gonna come
they shall come

Gelecekler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bugüne kadar olan şeyleri görmezden gelecekler. Sendika söz verdi!
They will overlook things till today. The union promised!
Birbiriyle çatışan gelecekler görüyorum.
I see conflicting futures.
Pekala B planına geçelim. Scott ve Jean sabah gelecekler.
All right, we will go to plan B. Scott and Jean will arrive in the morning.
Frannieyi doktora götürüp annemle babamı alacak… ve buraya gelecekler.
Then she is picking up my parents and they're coming here.
Onları sonradan gelecekler için ibret ve örnek kıldık.
And made them a precedent and example for posterity.
Biraz geç gelecekler. -Arkadaşların nerede?
They're gonna be a little bit late?
Evet, geri gelecekler, işte buna emin olabilirsin.
Yeah, well, they will be back, yοu can be sure οf that.
Bay ve Bayan Yamada gelecek ay eve gelecekler.
Mr. and Mrs. Yamada will come home next month.
Göreceğimiz insanlar, oluşturacağımız gelecekler var.
People to see, futures to make.
Yakında, sponsorlarımız… yeni evlatlık kızları seçmek için gelecekler.
Soon, our sponsors will arrive to choose their new adopted daughters.
Onlar… Salı günü gelecekler.
It doesn't arrive till Tuesday.
Ve sana kocaman bir çek getirecekler. Yarın geri gelecekler.
They're coming back tomorrow and they're bringing you a great big check.
Sen gelecekler?
You gonna come?
Onları, sonradan gelecekler için bir ibret ve örnek yaptık.
And made them a precedent and example for posterity.
Birazdan gelecekler Meadow.
They're gonna be here, Meadow.
Bir dahakine bizim kapımıza gelecekler.
They will be breaking down our door next.
Sizi uyarmaya geldim. Beş yıl içinde buraya gelecekler.
We have come to warn you that they will be here in five years.
SOCun cinayetleri, gaspları, terörizmi finanse etmesi gibi ışığa gelecekler.
SOC's murder, extortion, funding terrorism… would come to light as well.
bu… geçmişle gelecekler arasındaki bağlantı.
uh, connection… between the past and the futures.
Yakında, sponsorlarımız… yeni evlatlık kızları seçmek için gelecekler.
Their new adopted daughters. Soon, our sponsors will arrive to choose.
Sonuçlar: 1337, Zaman: 0.0469

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce