Gitmeyecek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O Dukea gitmeyecek. Sen de öyle.
Bu hoşuma gitmeyecek, değil mi?
Belki de oraya gitmeyecek bile ama en azından gidecek yeri var.
Ivy Leaguee gitmeyecek misin?
Kimse gitmeyecek.
Bu Slickin hoşuna gitmeyecek.
Ben bunu kimin ve neden yaptığını… öğrenene kadar kimse eve gitmeyecek.
O gitmeyecek John.
Satsuma ve Choshu klanları böyle gitmeyecek.
Ben buraya gitmeyecek.
Çok güzel bir yerde rezervasyon yaptırmış ve şimdi gitmeyecek bile.
Dansa gitmeyecek misin?
Biz cevap alana kadar kimse gitmeyecek, he mi?
Amerikaya gitmeyecek.
Dannemoraya kimse gitmeyecek. Box seni bırakacak.
Ama anneannem gitmeyecek, yorgunmuş.
Sarahın hoşuna gitmeyecek.
Vada Los Angelesa gitmeyecek.
Polise gidemeyen veya gitmeyecek olan kişiler.
Param bankada olmadan kimse bir yere gitmeyecek.