GITMEYECEK - Almanca'ya çeviri

• geht
• hin
• gehen

Gitmeyecek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Kimse bir yere gitmeyecek Curda!
Niemand geht irgendwohin!

Kimse polise gitmeyecek.
Niemand geht zur Polizei.

Kimse yalnız gitmeyecek.
Niemand geht allein irgendwohin.

Dinamiklerimiz değişecek, ama kimse bir yere gitmeyecek.
Wir ändern unsere Dynamik, aber niemand geht irgendwohin.

Yani paran benim hesabıma gitmeyecek.
Ihr Geld geht also nicht auf mein Konto.

Hiç gitmeyecek sandım.
Ich dachte, die verschwindet nie.

Hiçbir yere gitmeyecek, değil mi?
Er geht nirgendwohin, richtig?

Belki bu tren gitmeyecek, ama biz gideceğiz.
Der Zug vielleicht nicht, aber wir schon.

Gitmeyecek misin? Gözüne anahtar mı sokayım illa?
Willst du, dass ich dir den Schlüssel ins Auge drücke?

Hiç gitmeyecek sandım ya.
Ich dachte schon, er geht nie.

Beyler, siz yemeğe gitmeyecek miydiniz?- Birazcık.
Jungs, ihr wolltet doch zu einem Abendessen?- Bisschen.

Gitmeyecek ve şimdi de Marga işini kaybedecek.
Sie geht nicht, und jetzt wird Marga arbeitslos.

Hiç gitmeyecek sandım.
Ich dachte, die geht nie.

Pek hoşuna gitmeyecek ama, Coopu arayacağım,
Du wirst das nicht mögen, aber ich werde Coop anrufen,

Hiç gitmeyecek sandım.
Ich dachte, er geht nie.

Polise gitmeyecek Onun kocası… düzüşüyordu.
Dass ihr Mann, Wird den Bullen nicht sagen.

Bunu duymak hoşuna gitmeyecek, biliyorum ama… babama çok benziyorsun.
Ich weiß, du hörst das jetzt nicht gerne, aber du bist wie mein Vater.

Hoşuna gitmeyecek ama ne yapacak ki zaten?
Es wird ihm nicht gefallen, aber was soll er tun?

Hiç gitmeyecek sanmıştım.
Ich dachte, die geht nie.

Gitmeyecek. Onun hasta olduğunu sandığını ama aslında hasta olmadığını söylüyor.
Er sagt, dass du denkst, er wäre krank, er es aber nicht ist. Er wird nicht gehen.