GITMEZ - Ingilizce'ya çeviri

goes
git
gidin
gidip
gidelim
yürü
gideriz
bakalım
dönün
gir
not
değil
yok
sakın
hiç
olmaz
pek
hayır
henüz
etme
bilmiyorum
leave
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
get
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın
go
git
gidin
gidip
gidelim
yürü
gideriz
bakalım
dönün
gir
going
git
gidin
gidip
gidelim
yürü
gideriz
bakalım
dönün
gir
leaves
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
gone
git
gidin
gidip
gidelim
yürü
gideriz
bakalım
dönün
gir
left
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın

Gitmez Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu adam hiç gitmez mi?
Does that guy ever leave?
Yüzbaşı gider gitmez Gruber kafamı kopartır.
Gruber will have my head the moment the Captain's gone.
Onca altın, bir yere gitmez.
All that gold, he ain' t going nowhere.
Gerçi kimse de Pocolimden gitmez.
Except, in Pocolim nobody leaves.
Her zaman gitmez ama.
Not all the time, though.
ben gider gitmez.
as soon as I get.
Oyunun keyfini çıkar… ama misafirlerimiz gider gitmez… tüm dikkatini bekliyor olacağım.
I will be expecting your full attention. But as soon as our guests leave.
Amerikada kimse düğüne yemek için gitmez.
No one goes to the wedding for the food in America.
Gitmez mi, çocukları da aldı.
Long gone and took the kids.
Ben gider gitmez sen geldin.
You came as soon as I left.
Tanrının burada olduğunu düşündüğü sürece hiçbir yere gitmez.
As long as he thinks god's here, he's not going anywhere.
Sami asla veda etmeden gitmez.
Sami never leaves without saying goodbye.
belki de gitmez.
Maybe not.
Sizi oturtacağım. İnsanlar gider gitmez.
As soon as people leave, I will fit you in.
Shaun… kimsenin hayatı, tam olarak çocukken hayal ettiği gibi gitmez.
Shaun… no one's life goes exactly like they dreamed as a kid.
Sen olmasan o yürüyüşe gitmez, bu sandalyede de olmazdım?
If it weren't for you, I wouldn't have gone to that march I walk?
Olan şeyler biz gider gitmez başladı.- Bilmiyorum.
Whatever's going on started the moment we left.- I don't know.
Pekala, Beth, kimse istismarcı ve soykarımcıların olduğu yere gitmez.
OK, Beth, we're not going to abuse or genocide anyone.
Hem çekip de gitmez kimse.
And no one leaves.
Bazen burada işler yolunda gider, bazen de gitmez.
Sometimes things here Work… and sometimes not.
Sonuçlar: 996, Zaman: 0.0528

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce