GITMIŞTIR - Ingilizce'ya çeviri

• went
• left
• away
• got
• attended
• gone
• go
• goes

Gitmiştir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Belki Erik kendi isteğiyle gitmiştir.
Maybe Erik left voluntarily.

Belki birşeyler yanlış gitmiştir.
Maybe things go wrong.

Richard yardım istemek için ona gitmiştir.
If Richard goes to anyone for help, it might well be him.

Brooks Sıradağları. Şimdiye çoktan gitmiştir oradan.
The Brooks Range. He's long gone from there by now.

Gözlüklü radyolog. Belki o da gitmiştir.
Well, maybe she left too. Glasses? The radiologist.

Sonra da salınasalına yakınlarının yanına gitmiştir.
And haughtily goes to his people.

Eve dön. Belki başka yoldan gitmiştir.
Maybe she went a different way. Go back home.

Ona verilen şu hediye. Neden? Gitmiştir.
That present that he was given. Gone. Why?

Gözlüklü radyolog. Belki o da gitmiştir.
The radiologist. Well, maybe she left too. Glasses?

Ama kampımı bulmam gerekiyor çünkü… belki helikopter oraya gitmiştir. Evet.
But I must find my camp, because maybe helicopter go there… Yes.

O KGB ajanı. Eski KGB evlerinden birine gitmiştir.
He goes to one of his old safe houses. He's KGB.

Neden? Ona verilen şu hediye. Gitmiştir.
That present that he was given. Gone. Why?

Gözlüklü radyolog. Belki o da gitmiştir.
Well, maybe she left too. The radiologist. Glasses?

Eski KGB evlerinden birine gitmiştir.
He goes to one of his old safe houses.

Ona verilen şu hediye. Gitmiştir. Neden?
That present that he was given. Gone. Why?

Nickes muhtemelen Bombacı ile buluşmaya gitmiştir.
Well, Nickes probably left to meet with the bombers.

Belki çırağınız Uta onlarla bir yere gitmiştir.
Did maybe your apprentice girl, Uta, go with them somewhere?

Belki bir karara varıp, peşinden gitmiştir.
Maybe makes a decision, goes after her.

Ona verilen şu hediye. Gitmiştir. Neden?
Gone. That present that he was given. Why?

Belki annesi bu yüzden gitmiştir.
Maybe that's why her mum left.