Kökleri Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kökleri derine doğru ilerleyen bir ağaç olduğunuzu düşünün.
Imagine you are a tree with roots growing deeper.Kökleri karasal değil.
This is not terrestrial in origin.Bu sebze kökleri taşradaki çiftlikten geliyor.
The root vegetables come from an upstate farm.Kökleri üstünde tepinmek erkek gibi hissetmeni mi sağladı?
Did stomping on its roots make you feel like a big man?Kökleri destelemeyi.
Ball the root.Kökleri henüz bozulmamış.
Yet the root's intact.Bressonun kökleri buradan beslenir.
This is the root of Bresson.Kökleri çok uzun ve kalındır.
The spinnerets are very long and thin.Bu planların derin kökleri vardır Yolun yokuş olmasına rağmen.
The plans are rooted deep, though the path Bu denklemin tüm kökleri negatif olduğundan stabildir.
It's stable because all the roots of this equation are negative.Yapması gereken sadece kökleri oyup kollar ve bacaklar yapmakmış.
He only needed to carve its roots to make arms and legs.Ama bütün düşüncelerinin kökleri bu uzay istasyonuna dayanıyor.
But your thoughts are rooted, here in this station.Kökleri sağlam mı?
They're human. Are the roots intact?Sanayinin kökleri milli topragimiza kuvvetlice bagli oldukça.
Kökleri ulaşabilmenin bir yolunu biliyor olmalı.
He must have had some way to access its roots.Kökleri ve yumru kökleri için yetiştirilen bitkilerin oluşturduğu rizosfer veya yer altı tabakası.
Rhizosphere' or‘underground' dimension of plants grown for their roots and tubers.Yomanı ağacının kökleri… hayatımda üç kez yeniliklere yol açtı.
The roots of the Yomano tree… have broken ground three times in my life.Kökleri de Amerika toprağının derinlerinde. Ulu bir ağaç.
It's a mighty tree with roots deep in the ground of America.Topraktan kökleri çıkartacağız. Yakacağız.
Burn it. Take the stumps up out of Kökleri derinlere uzanır.
Its roots run deep.
