OLMAK ISTEMIYORUM - Ingilizce'ya çeviri

i don't want to be
olmak istemiyorum
i don't wanna be
olmak istemiyorum
i don't mean to be
i don't wish to be
olmak istemiyorum
i do not want to be
olmak istemiyorum
i didn't want to be
olmak istemiyorum
i do not wanna be
olmak istemiyorum
i didn't wanna be
olmak istemiyorum
i do not wish to be
olmak istemiyorum

Olmak istemiyorum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Seymour, mezardaki en zengin piyanist olmak istemiyorum.
Seymour, I do not want to be the richest piano player in the grave.
Kapalı gişe olmak istemiyorum.
I didn't want to be a sellout.
Böyle biri olmak istemiyorum.
And I do not wanna be that person.
CJ! Burada olmak istemiyorum.
CJ! I didn't wanna be here.
Onlardan biri olmak istemiyorum. Görmüyor musun?
I don't want to become one of them. Don't you see?
Bakın.- Eminim. Nankör olmak istemiyorum Bayan Thatcher.
Look, I don't mean to be ungrateful, miss Thatcher.
Babamın piyonu olmak istemiyorum.
I do not wish to be my father's pawn.
Çünkü artık kimseye'' eşit'' olmak istemiyorum.
Maybe it got so I didn't want to be"equal to" anymore.
Bu yüzden akupunktur masanda bir diğer çentik olmak istemiyorum.
Which is why I do not want to be just another notch in your acupuncture table.
CJ! Burada olmak istemiyorum.
I didn't wanna be here. CJ!
Olmak istemiyorum. Başkan veya başka bir şey.
I don't want to become president or something.
Evde olamam ve yalnız olmak istemiyorum.
I couldn't be home, and I didn't want to be alone.
Seymour, mezardaki en zengin piyano sanatçısı olmak istemiyorum.
Seymour, I do not want to be the richest piano player in the grave.
Olmak istemiyorum. Başkan veya başka bir şey.
I don't want to become President of the United States or something.
Artık yanlız olmak istemiyorum.
I didn't want to be alone anymore.
Rama, lütfen.- Acımasız olmak istemiyorum Kamala.
Rama, please.- I do not want to be cruel, Kamala.
Ne zaman yanına bir adam yaklaşsa uzaklaşan'' ibne kankisi'' olmak istemiyorum.
I don't want to become a faghag running away whenever a guy gets near.
CJ! Burada olmak istemiyorum.
I didn't want to be here. CJ!
Rama, lütfen.- Acımasız olmak istemiyorum Kamala.
I do not want to be cruel, Kamala. Rama, please.
Annemi seviyorum ama… onun gibi bir kadın olmak istemiyorum.
I love my mom, but I don't want to become a woman like her.
Sonuçlar: 3756, Zaman: 0.0325

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce