PROGRAMLAMA - Ingilizce'ya çeviri

programming
program
programlamak
computing
hesapla
hesap
bilgisayar
yokluguyla
to program
programlamak
program
to reprogram
yeniden programlama
tekrar programlamak
scheduling
program
takvim
çizelge
plan
ayarla
tarifesi
zamanlama
saatlerini
to reprogramme
yeniden programlanması
programlama

Programlama Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Devon. VNS için programlama çubuğu… nerede?
The programming wand for the VNS-- where is it? Devon?
Programlama yapabilir ya da veri işleme kodu yazabilir misin? Hayır.
Can you program or write data-handling code? No.
Programlama dilleri öğrendim.
I have learned prgrammmg languages.
Programlama dehası.
A programming whiz.
Programlama sürecine karşı çok savaşacak insanlar var.
There are people who will fight too hard against the reprogramming process.
Belki programlama arızasıdır?
Maybe it's a programming glitch?
İkincil programlama, enerji dönüşümü ve muhafazası.
Secondary programing, energy conversion and containment.
Programlama dili uygulamasında iki yaklaşım vardır: Derleme ve yorumlama.
There are, broadly, two approaches to programming language implementation: compilation and interpretation.
Programlama Dillerine hoşgeldiniz. Ben Wes Weimer.
Welcome to Programming Languages. I'm Wes Weimer.
Programlama yardımı.
Coding help.
Adamla hiç programlama hakkında konuştun mu?
You ever talk to him about code?
Burası hâliyle programlama merkezimiz.
This obviously is the programming center.
Ethan Shaw benim programlama hedeflerime başkaldırdı.
Ethan Shaw defied my programing objectives.
Bir ICBM füzesinin programlama uçbirimi.
The program terminal from an ICBM missile.
Daha üçüncü sınıfta programlama dersi aldırmıştınız.
You guys enrolled me in a programming class in third grade.
Aslında ikiniz de küçücük bir parça programlama dışından özdeşsiniz.
You two are virtually identical, except for a bit of programming.
Dustin yonetici yardimcisi ve programlama sorumlusu.
Dustin is vice president and head of programming.
Dustin yönetici yardımcısı ve programlama sorumlusu.
Dustin is vice president and head of programming.
Bir çeşit genetik programlama gibi.
Like a kind of genetic reprogramming.
Simon Warburg, programlama efsanesi.
Simon Warburg-- a programming legend.
Sonuçlar: 455, Zaman: 0.044

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce