TIP - Ingilizce'ya çeviri

type
tarz
yazın
daktilo
çeşit
tipi
türü
grubu
yaz
tipler
kind of
tür
çeşit
tarz
biçim
tip
sayılır
bir nevi
türlü
bir bakıma
cins
sort of
tür
sayılır
bir çeşit
tarz
bir nevi
tip
bir bakıma
biçim
bir şekilde
kısmen
guy
herif
çocuk
eleman
erkek
kişi
oğlan
adam
adamım
bir adamsın
not
değil
yok
sakın
hiç
olmaz
pek
hayır
henüz
etme
bilmiyorum
looks
göz
bakmak
bakış
görünmek
bakın
dinle
bakin
of such
tür
böyle
tip
ne kadar
bu tarz
ki
böylesine
bu çeşit
çok
öyle
types
tarz
yazın
daktilo
çeşit
tipi
türü
grubu
yaz
tipler
kinds of
tür
çeşit
tarz
biçim
tip
sayılır
bir nevi
türlü
bir bakıma
cins
guys
herif
çocuk
eleman
erkek
kişi
oğlan
adam
adamım
bir adamsın
sorts of
tür
sayılır
bir çeşit
tarz
bir nevi
tip
bir bakıma
biçim
bir şekilde
kısmen
look
göz
bakmak
bakış
görünmek
bakın
dinle
bakin

Tip Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ya o tip şeyler istemiyorsam?
What if I don't want to acquire those things?
Bu tip soruları bana danışın.
So, guys, justworkwith me on that.
Sana bahsettiğim tip. O, Roy.
That's Roy.-The guy I was telling you about.
Saçma, Anne! Günümüzde o tip şeyler olmuyor.
Nonsense, Mother! That sort of thing doesn't happen nowadays.
Bu tip bayrakları hep kullanmışlardır.
They fly all sorts of flags.
Ateşin belli tip insanları kendine çektiğini söyleyebilir miyiz?
That are drawn to fire? Can we say that there are certain kinds of people?
Bu tip olayların nerelere varabileceğini söylememe gerek yok.
Look, I don't need to tell you where things like this can lead.
Sana bu tip şeyleri kaydetmeni istemediğimi söyledim.
I just said I didn't want you to record something like this.
Çocukların bu tip şeyler yapabilecek olmasına inanamıyorum.
I can't believe that children are capable of such things as they are these days.
İşte, siz iki havalı tip arkadaş olabilirsiniz. Eh.
You two cool guys can be friends.
Sende tip ve para var.
You got looks and money.
Kibirli tip emirleri dinlemeyi reddeden?
Who refuses to take orders? The brooding, arrogant guy.
santyraller, bu tip şeyler.
power plants, that sort of thing.
Bu tip şeyler olabilir.
It can do all sorts of things.
İki tip saldırı vardır,
There are two kinds of attack, with warning
Eski tip şeyleri çok seviyor.- Retro mu?
She likes things that look a little old?
Ben tip okumak istemiyorum!
I don't want to study medicine!
İşte, siz iki havalı tip arkadaş olabilirsiniz. Eh.
See? You two cool guys can be friends.
Evet. Kütüphanedeki tip bana sahte bilet satmış.
Yeah. The guy from the library sold me fake tickets.
Jake mühendisti. Tüneller ve köprüler, bu tip şeyler.
Jake was an engineer. Tunnels and bridges, that sort of thing.
Sonuçlar: 3256, Zaman: 0.0638

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce