YANI - Ingilizce'ya çeviri

so
yani
peki
öyle
yüzden
kadar
böylece
demek
o yüzden
ki
de
i mean
yani
demek istediğim
kastediyorum
ciddiyim
well
iyi
şey
peki
evet
eh
aslında
öyle
güzel
eee
o zaman
i meant
yani
demek istediğim
kastediyorum
ciddiyim
means i
yani
demek istediğim
kastediyorum
ciddiyim

Yani Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yani, onlara Amerikan Rüyasının versiyonlarını vereceğim.
I MEAN, I'M GONNA GIVE THEM, LIKE, VERSIONS OF THE AMERICAN DREAM.
Yani, Peder Tonynin suçu işlediğini görmedim.
I MEAN, I DIDN'T SEE FATHER TONY COMMIT THE CRIME.
Yani, erkek gibi kız olmasından iyidir, değil mi?
I MEAN, IT'S OKAY TO BE A TOMBOY, RIGHT?
Yani bu şey gibi… başkalarının eşyalarını almak!
I MEAN, THIS IS, LIKE, HIS THING-- TAKING OTHER PEOPLE'S STUFF!
Yani, emekli olacağı günü sayıyordum.
I MEAN, I WAS COUNTING THE DAYS'TIL HE RETIRED.
Yani bağışıklık sisteminde bir sorun filan mı var?
I MEAN, IS HE HAVING ANY TROUBLE WITH HIS IMMUNE SYSTEM OR ANYTHING?
Yani babana karşı ikimiz mi olacağız?
SO, it's me and you against your old man?
Yani adamına geri dönmeye karar verdin, ha?
SO YOU DECIDED TO COME BACK TO YOUR MAN, HUH?
Yani seçme şansınız olsaydı beraber mi kalırdınız?
YOU would STAY TOGETHER? SO IF YOU HAD THE CHOICE?
Yani, sanırım senin dik durmanı sağlayabilirim.
I MEAN, I THINK I CAN GET YOU STANDING UP STRAIGHT.
Yani, 50 milyon yerine sadece 35 milyon insan kaybedeceğiz.
SO INSTEAD OF LOSING 50 M ILLION PEOPLE, WE LOSE ONLY 35.
Babamın tanrıları… Yani bir kez daha, bir kez daha… Gerçek tanrıları kucaklıyorum.
I embrace the true gods. SO once more, once more.
Bilmiyorum, yani cidden sizin neyiniz var?
I MEAN, SERIOUSLY, WHAT'S WITH YOU PEOPLE?
Yani ben liseden bunları mı hatırlayacağım.
SO, I THINK THIS IS HOW I'M GONNA REMEMBER HIGH SCHOOL.
Yani anlayacağın gibi, tüm gece yazıyor olacağım.
SO YOU KNOW, I'LL BE WRITING ALL NIGHT.
Yani, hayır. Chuck ne yapıyor bugün?
WHAT'S CHUCK DOING TODAY? SO THAT'S A NO?
Yani, kendi kahveni kendin koyabilirsin istersen.
I MEAN, YOU CAN SPIT IN YOUR COFFEE IF YOU LIKE.
Yani, Woody Allen şimdi bile siyah-beyaz filmler çekiyor.
I MEAN, WOODY ALLEN SHOOTS FILMS IN BLACK AND WHITE EVEN NOW.
Yani, biliyorum çok iyi bir arkadaş sayılmam.
I MEAN, I KNOW I'M NOT THE BEST KIND OF FRIEND.
Yani, Tanrım, 17 mi neydim?
I MEAN, JESUS, I WAS WHAT, 17?
Sonuçlar: 228365, Zaman: 0.0473

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce