Cebinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Adam bipolardı. Cebinde bir silahla binanın kenarına çıktı.
Güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde, elleri cebinde hızlı adımlarla ilerleyen erkek.
Yani? Yani, bu peçetenin o herifin cebinde ne işi vardı?
Hayır… ihtiyarın robdöşambrının cebinde bir mektup vardı.
Sol elini sürekli bacağına yapıştırmış şekilde pantolonunun cebinde tutuyor.
Üzerimdeyken de ya ceketin cebinde oluyor ya pantolonun.
Onun bulmasını istemezsen başka bir kadının külodunu smokininin cebinde bırakmazsın.
Bir ayakkabısı yok, cüzdanı yok ama cebinde birkaç dolar var.
Kasa anahtarları cebinde değil, beni durdur.
Waitsi çabucak yakalarsak beyazların Batı Yakası yine cebinde.
Cebinde birşey var ama bulanık.
Aldus öldüğünde cebinde bu varmış.
Ceketimin sol cebinde rozetim var.
Erkekler Vintage takımı yelek cebinde düğmeli ince uygun 5 renk seçenekleri ile.
Bunu cebinde bulduk efendim.
Bu cebinde mi?
Deden polise girdiğinde cebinde hâlâ Donegal patatesleri vardı.
Kurbanın cebinde bulduğumuz, 20 dolarlık banknot parçası vardı ya hatırlıyor musun?
Cebinde, bir zarf bulacaksın.
Yakalandığın zaman cebinde bunu buldular.