να πας
gitmem
gidiyorum
ben gidiyorum
ben gideyim
giderdim
götürmek
oraya gideceğim
gidin να φύγω
gitmem
çıkarken
gideyim
ayrıldığımı
ayrılırken
kaçmam
çıkmak να μεταβείτε να πάς
gitmek
gidip
misin
sen
götürmek πάω
gidiyorum
gidip
gideceğim
ben gidip
ben gidiyorum
götürmek
gidip bir
giderim
gideyim να παω
gitmek
gidip
ben
gideceğim πρέπει
gerekiyor
gerek
lazım
olmalı
mutlaka
bence
hemen
zorunda να αποχωρήσεις να πάει
gitmem
gidiyorum
ben gidiyorum
ben gideyim
giderdim
götürmek
oraya gideceğim
gidin να πάμε
gitmem
gidiyorum
ben gidiyorum
ben gideyim
giderdim
götürmek
oraya gideceğim
gidin να πάνε
gitmem
gidiyorum
ben gidiyorum
ben gideyim
giderdim
götürmek
oraya gideceğim
gidin να φύγεις
gitmem
çıkarken
gideyim
ayrıldığımı
ayrılırken
kaçmam
çıkmak να φύγει
gitmem
çıkarken
gideyim
ayrıldığımı
ayrılırken
kaçmam
çıkmak να φύγουν
gitmem
çıkarken
gideyim
ayrıldığımı
ayrılırken
kaçmam
çıkmak
Ναι… να παω σπίτι. Diğer yaralı ise hastaneye gitmeyi reddetti. Αν και τραυματίας αρνήθηκε να πάει στο νοσοκομείο. Σκεφτόμουν να φύγω . Bir çocuk senden onunla bir yere gitmeyi istediyse, bu bir buluşmadır. Όταν ένα αγόρι σου ζητάει να πας οπουδήποτε μαζί του, είναι ραντεβού. Επέλεξες όμως να αποχωρήσεις .
Nasıl ilk olarak oraya gitmeyi düşündüğünü sanıyorsun? Πώς νομίζεις πως σκέφτηκες να πάς εκεί;? Aya gitmeyi kolay olduğu için Επιλέξαμε να πάμε στο φεγγάρι όχι επειδή είναι εύκολο, Προτίμησε να πάει στο σπίτι του. Gitmeyi denedim, ama tek hissettiğim korkuydu.Προσπάθησα να φύγω , αλλά… το μόνο που ένιωθα ήταν φόβος. New Yorka gitmeyi tercih edersen de anlarım. αλλά αν προτιμήσεις να πας στη Νέα Υόρκη. Bazı kadınlar doğrudan bir danışmana ya da ruh sağlığı uzmanına gitmeyi tercih ederler. Ορισμένες γυναίκες προτιμούν να πάνε απευθείας σε σύμβουλο ή επαγγελματία ψυχικής υγείας. Yemek kitabı piyasaya çıktıktan sonra dördümüz beraber tatile gitmeyi planlıyorduk. Οι τέσσερίς μας σχεδιάζαμε να πάμε μαζί διακοπές μόλις θα έβγαινε το βιβλίο μαγειρικής. Seni bilmem ama ben artık buradan gitmeyi istiyorum. Δεν ξέρω για σένα, αλλά θέλω να φύγω από εδώ. Bu akşam adamların keşife gitmeyi planladığını biliyorum. Ξέρω ότι σχεδιάζεις να πας στην αναγνώριση απόψε με τους άνδρες σου. Böyle gitmeyi hak etmiyordun. Δε σου άξιζε να φύγεις έτσι. Ve Exabytesin büyümesi ve nereye gitmeyi planladıkları hakkında konuşmayı başardılar. Και κατάφεραν να μιλήσουν για την ανάπτυξη του Exabytes και πού σκοπεύουν να πάνε . Hayır, yurtdışına gitmeyi düşünmüyorum. Όχι δεν σκέφτομαι να φύγω στο εξωτερικό. Yale senin rüyan. -Ve gitmeyi benden çok hakediyorsun. Το Γέιλ είναι το όνειρο σου, και σου αξίζει να πας περισσότερο από ότι εγώ. O gitmeyi seçti, ben kalmayı seçtim. Αυτός διάλεξε να φύγει , εγώ διάλεξα να μείνω. Bu adadan gitmeyi dünyadaki her şeyden çok istiyorsun. Θέλεις να φύγεις απ' το νησί όσο τίποτα στον κόσμο.
Daha fazla örnek göster
Sonuçlar: 1146 ,
Zaman: 0.0948