Iş yapmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu yanlış iş yapmaya sebep değil.
Bizimle iş yapmaya gelmiş parası
Buraya iş yapmaya geldi.
Aynı anda milyon tane iş yapmaya çalışıyoruz da.
Çok konuşmaktan ise daha fazla iş yapmaya ihtiyaç var''.
Çünkü bankaların hepsi onunla iş yapmaya mecbur bırakılmışlardır.
Babam ve ben onlarla iş yapmaya alıştık.
Sen ne zamandan beri bir tefeci ile iş yapmaya başladın?
Çok iyi bir işbirliğimiz var ve birlikte iş yapmaya devam edeceğiz.
Sen çıktın ve bir kaltakla iş yapmaya başladın.
Sanırım başımı öne eğip iş yapmaya alışmışım.
Önce orada iş yapmaya başladım sonra da insanına hayran kaldım.
Tatlım bak, babanla iş yapmaya karar verdiğini biliyorum.
RD, bu bay; buraya iş yapmaya gelen bir iş adamı.
Kendi başına iş yapmaya kalktığında Greg peşinden koştu ve öldürüldü.
Ve daha fazla iş yapmaya gönüllü kişiler de yardım edecek bir yol bulamıyor.
Kombine iş yapmaya alışığımdır, zevkle,
Bazen böyle bir sakatlık geçirmiş olan bir kişi iş yapmaya devam eder ve bu sadece gelecekte durumu kötüleştirir.
Hiç değişmemişsin. George. Ohioda iş yapmaya başladığından beri hiciv becerini kaybetti de ben gelene kadar Harding yönetimindeki kimsenin haberi olmadı mı?
Bu yüzden sana bir kez daha soracağım, benim için iş yapmaya hazır mısın?