Iznim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Genelde babam yapıyor biliyorum, ama iznim var.
Benim iznim olamadan nasıl hasta olur?
Konuşma iznim varsa, Bay Fisk kaybınız için çok üzgünüm.
Sizin gibilerle iletişim kurma iznim yoktu.
Haftaya gideceğimize dair hüküm çıktığına göre alışverişe gitme iznim var mı?
Benim iznim olmadan yani.
Efendim iznim olursa, şu an kapatmak hata olur.
Buraya neden silah sokma iznim olmadığını şimdi anlıyorum.
Benim de gitmem gerek, Ashin yerleşkesinden sadece iki saat ayrılmaya iznim var.
Matthewın, iznim olmadan Murrayi çağırmasına inanabiliyor musun?
Kendime veya başkasına zararım olmaz. Ama tek başıma yürüme iznim yok.
Oğlum bir cinayet zanlısıyla röportaj yapabilir mi diye sorma iznim yok.
En onemlisi, senin nikahin icin iznim var.
Eğer benim iznim olmadan boşalırsan, seni ölümüne kırbaçlarım.
Mısır gevreği yeme iznim yok.
Sonra benim iznim bitti ve işe döndüm.
Kim olduğunu söylememe iznim yok.
Benim iznim olmaksızın.
Sana dokunmaya bile iznim yok.
Sen benim iznim olmadan bu köşke naşı; girdin?