Nasip Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ama bu nasip olmadı.
Dr. Woodcomblar. En sonunda tanışmak nasip oldu.
Böyle bir şey kimseye nasip olmaz kıymetini bil.
Tanrı hepimize doğru yol nasip etsin.
Ecel vaktinin ne zaman geleceğini bilmek kime nasip olur?
Çok teşekkür ederim, nasip değilmiş.
günahlarinin affini alacaksindir ve Rab sana Kutsal-Ruhun sevgisini tanimayi nasip edecektir.
barış ve beraberlik nasip edin.
O kadar ileri gidip o kadar iyi oynamak her takıma nasip olmaz.
yılında aynen şunları söylüyor: Allah nasip eder ömrüm vefa ederse Musul,
Oysa kurucu Cumhurbaşkanımız Atatürk 1937 yılında Amerikalı General Mc Arthur a aynen şunları söyleyecekti'' Allah nasip eder ömrüm vefa ederse Musulu, Kerkükü ve Adaları geri alacağım.
Nasibe bu iş için yepyeni.
Herkes güçten nasibini almıştır….
Bunlardan iki tane de İstanbul nasibini alacak.
Demek ki yalnızca hayvanlar, aşktan nasipsizdir.
Herkes bu ganimetten az ya da çok nasibini aldı!
Babasının ismi Rahmi, annesinin ise Nasibedir.
Yardımı herkese nasip olur.
Onu görmek nasip olmadı.
Umutlarımıza ya nasip dedik.