ORADAKI - Yunan'ya çeviri

εκεί
var
yanında
orada
burada
yerde
şurada
tarafta
i̇şte
içeride
vardı
είναι
çok
bir
ben bir
sadece
artık
aslında
tam
gerçekten
işte
oldukça
εδώ
var
işte
burada
orada
geldi
şuraya
εκει
orada
burada
var
şurada
yerde
i̇şte
tarafta
şu
δίπλα
yanında
yakın
bitişik
hemen
yanına
kenarında
orada
başında
dibinde
tarafında
υπάρχει
var
varlığımdan
yok
oldum
bir
έξω
dışarı
dış
var
önünde
çık
orada
çıkın
çıkar
buradan
όπου
nerede
orada
yerde
yer
nereye götürürse
ήταν
çok
bir
ben bir
sadece
artık
aslında
tam
gerçekten
işte
oldukça
είσαι
çok
bir
ben bir
sadece
artık
aslında
tam
gerçekten
işte
oldukça
ήμουν
çok
bir
ben bir
sadece
artık
aslında
tam
gerçekten
işte
oldukça
υπάρχουν
var
varlığımdan
yok
oldum
bir
κει
var
yanında
orada
burada
yerde
şurada
tarafta
i̇şte
içeride
vardı
υπήρχε
var
varlığımdan
yok
oldum
bir

Oradaki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Evet, birisi istasyonun oradaki Star Otelde kendini asmış.
Ναι, κάποιος κρεμάστηκε στο ξενοδοχείο Star δίπλα στο σταθμό.
Sen de oradaki kuralları oku.
Πηγαινε και εσυ εκει, και διαβαζε φωναχτα.
Kurban oradaki tekne sahiplerinden biri tarafından öldürülmüş olabilir.
Είναι πιθανό το θύμα να δολοφονήθηκε από κάποιον από τους ιδιοκτήτες σκαφών.
Evet, oradaki koridorda, aynı Jumperda olan gibi.
Ναι, εδώ στο διάδρομο…-… σαν αυτό που είχαμε στο Τζάμπερ.
Oradaki benim öğretmenim, bay Thorn.
Υπάρχει ο δάσκαλός μου, ο κ Θορν.
Oradaki diğer özürlüler tarafından da götlerine konur.
Στη φυλακή. Όπου τους πηδάνε άλλοι καθυστερημένοι.
Oradaki her neyse hepimizin yapması gereken Onu öldürmek.
Ό, τι κι αν είναι εκεί έξω, θα χρειαστούμε όλοι μας, για να το σκοτώσουμε.
Ve oradaki vagon da iki at için fazla ağır.
Και η άμαξα έξω είναι πολύ βαριά για δύο άλογα.
Kapının oradaki ve ürpertici bebek suratı olan gitmiş.
Κι αυτός δίπλα στην πόρτα και το τρομακτικό μωρό, λείπουν.
Oradaki yaşamıyla ilgili doğru bilgilere ulaşma şansımız yok.
Δεν εχoυμε τροπo να παρακoλoυθησoυμε τη ζωη τoυ εκει.
Haklısın Almanca öğrenemezsem oradaki hayata adapte olamayacağım.
Είχες δίκιο, αν δε μιλάω Γερμανικά δε θα προσαρμοστώ ποτέ στη ζωή εδώ.
Seni oradaki en kıdemli ajana bağlasınlar.
Πες τους να σε συνδέσουν με τον υψηλόβαθμό πράκτορα που υπάρχει.
Oradaki'' sistem'' diyor ki.
Είναι ένα«σύστημα», το οποίο ορίζεται ως.
Oradaki ilk istasyon şimdi hangisi?
Ποιος ήταν ο πρώτος σταθμός;?
Deniz fenerinin oradaki kayaların rengi.
Το χρώμα των βράχων δίπλα στο φάρο.
Oradaki insanlar onu takip ediyorlar
Aυτoί έξω τov ακoλoυθoύv
Oradaki hiçbir şey insanları şaşırtmıyor.
Τίποτα εκει μέσα δεν τους εκπλήσει.
Oradaki perspektif neden onun için bu kadar önemli?
Γιατί είναι τόσο σημαντική αυτή η οπτική γι' αυτόν;?
Oradaki savaş hala devam ediyor.
Υπάρχει ακόμα πόλεμος.
Tripten… oradaki her kimse… geri döndük.
Τρίπ πρός… όποιον είναι εκεί έξω… γυρίσαμε.
Sonuçlar: 2434, Zaman: 0.0678

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan