SORMADAN - Yunan'ya çeviri

ρωτήσεις
sorarım
soruyorum
diye sordum
sorun
χωρίς ερώτηση
sorgulamadan
soru sormadan
ζητήσω
rica
istiyorum
isteğim
soruyorum
sordum
teklif
talep
diliyorum
ρωτήσει
sorarım
soruyorum
diye sordum
sorun
ρωτήσω
sorarım
soruyorum
diye sordum
sorun
ρωτήσετε
sorarım
soruyorum
diye sordum
sorun

Sormadan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bana sormadan onu bir yerlere götürmen hiç hoşuma gitmiyor.
Δεν εγκρίνω που τον παίρνεις παντού, χωρίς να με ρωτήσεις.
Kimse bana sormadan stüdyodan ayrılamaz.
Κανένας δεν αφήνει το στούντιο χωρίς να με ρωτήσει.
Onlara sormadan önce mümkün mü,
Πριν τους ρωτήσω, ήθελα να δω
Içeride… Bana sormadan onu buraya çağırdığına inanamıyorum.
Δεν το πιστεύω ότι τον φωνάξατε χωρίς να με ρωτήσετε.
Bana sormadan süt markanı bile değiştirmezdin ama hukuğa mı başvurdun?
Δεν αλλάζεις κρέμα χωρίς να με ρωτήσεις κι έκανες αίτηση στο Γέιλ;?
İçine bana sormadan süt koydu.
Έβαλε γάλα δίχως να με ρωτήσει.
Millete sormadan kimin kimi tanıdığını nereden bileyim?
Πώς να ξέρω ποιος ξέρει ποιον χωρίς να τους ρωτήσω;?
Sormadan önce, IA61in sistemine girmeyi denemedim ama başaramadım.
Πριν ρωτήσετε, προσπάθησα να μπω στο σύστημα πτήσης της IA61 και δεν μπόρεσα.
Bana sormadan buraya gelmek adil değildi.
Δεν ήταν δίκαιο να'ρθουμε εδώ χωρίς να με ρωτήσεις.
Sana sormadan asla evet demem.
Ποτέ δεν λέω ναι χωρίς να σε ρωτήσω.
Evet, sormadan elimi kestikten sonra bana bir nevî borçlandı.
Ναι, κατά κάποιο τρόπο μου χρωστάει αφού μου έκοψε το χέρι χωρίς να με ρωτήσει.
Bana hiç sormadan da onu davet ettiniz.
Την καλέσατε χωρίς να με ρωτήσετε.
Tamam, belki de onlar hata yapmıştır ama ona sormadan bunu öğrenemezsin.
Εντάξει, ίσως έγινε λάθος, αλλά δεν θα μάθεις μέχρι να τον ρωτήσεις.
Sana kim olduğunu sormadan önce, başka bir soru soracağım.
Πριν ρωτήσω ποιος είσαι, θα σε ρωτήσω κάτι.
Bir süre sonra ona bir şey sormadan hiçbir şeyi yapmaya cesaret edemedi.
Μετά από λίγο δεν τολμούσε να κάνει τίποτα χωρίς να τον ρωτήσει.
Bunların hepsini bana sormadan yaptınız.
Τα κάνατε όλα αυτά χωρίς να με ρωτήσετε.
Jessica Miranda Cayle hiç sormadan evden bırakmayın.
Τζέσικα Μιράντα Κέϊλ, μην φύγεις ποτέ από το σπίτι χωρίς να με ρωτήσεις.
Stuart az önce bana sormadan Nicoyu götürdü.
Ο Στιούαρτ πήρε την Νίκο, χωρίς καν να με ρωτήσει.
Kimse onun suçlu olup olmadığını sormadan masum olduğunu söyleyiverdiler.
Υποστήριξαν την αθωότητά του, χωρίς να τους ρωτήσω αν είναι ένοχος.
Yüce Yaratıcı bizleri bize sormadan yarattı.
Ο Θεός μάς δημιούργησε, χωρίς νά μάς ρωτήσει.
Sonuçlar: 242, Zaman: 0.0474

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan