A SERIAL NUMBER in Turkish translation

• seri numarası
• seri numarasını
• seri numaraları
• seri numarasına

Examples of using A serial number in English and their translations into Turkish

Sometimes, if you give them a serial number, they can give you a workaround.
Bazen, onlara bir seri numarası verince bir çözüm yolu buluyorlar.

Each microdot has a serial number.
Her mikro parçacık bir seri numarasına sahiptir.

There's a serial number on it.
Üzerinde seri numarsı var.

You give me a serial number and my guys will be able to track that down.
Bir seri numarası verin, adamlarım izini sürecektir.

There's a serial number in the sole of each shoe that corresponds to the customer.
Her ayakkabının tabanında bir seri numarası varmış. Her müşteriye bir numara..

We got a serial number.
Bir seri numaramız var.

Each scalpel has a serial number.
Her neşterin bir seri numarası vardır.

I don't want anyone to engrave a serial number on my Ghost.
Hayaletime bir seri numarası yerleştirmelerine müsaade etmeyeceğim.

A serial number, maybe?
Belki bir seri numarası?

She needed my help tracing a serial number.
Bir seri numarasını saptamam için yardım istedi.

There is a serial number on it.
Üzerinde bir seri numarası var.

Is that a serial number?
Seri numarası mı bu?

You give me a serial number, my guys will be able to track that down.
Bir seri numarası verin, adamlarım izini sürecektir.

Got a serial number on the bottom of the cash drawer.
Kasanın çekmecesinin altında bir seri numarası var.

And the metal bar that attaches it to the skull has a serial number on it.
Kemiğe bağlanan metal plakanın üzerinde bir seri numarası var.

The government requires that every gun have a serial number on it.
Devlet her silahın üstünde seri numarası olmasını istiyor.

Every breast implant has a serial number in case of a recall or defect.
Her silikonunun hataya karşı veya durum kontrolü için bir seri numarası vardır.

Any implant that goes in a human body is marked with a serial number.
İnsan vücuduna yerleştirilen her implant bir seri numarası alır.

There's a serial number micro-etched into the band around the diamond.
Elmasın etrafındaki metal kuşakta bir seri numarası işlenmiş.

I was able to get a serial number from it and I ran a manufacturing check.
Ve bir üretim kontrolü yaptım. Ondan bir seri numarası alabildim.