ALL THE TIME IN THE WORLD in Turkish translation

[ɔːl ðə taim in ðə w3ːld]
[ɔːl ðə taim in ðə w3ːld]
dünyadaki bütün zamana
dünyadaki tüm zamana
dünyanın bütün vaktine
tüm zamanlarını dünyada
dünyadaki bütün zamanı
dünyanın bütün zamanı
dünyadaki tüm zamanlara
dünyadaki bütün vakitler
tüm zamanımı dünyada geçirdim
dünyadaki tüm zamanlar

Examples of using All the time in the world in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ok. I got all the time in the world.
Dünyadaki bütün vakitler benim. -Pekala.
Actually, you don't have all the time in the world.
Aslında, Dünyadaki bütün zamana sahip değilsin.
For you, all the time in the world.
Senin için, dünyadaki bütün vakitler.
Now we have all the time in the world to get to know each other.
Artık birbirimizi tanımamız için dünyadaki bütün zamana sahibiz.
Take all the time in the world.
Dünyadaki tüm zamanını alıyor.
All the time in the world.
Dünyadaki bütün vaktim senin.
For you, I have got all the time in the world.
Senin için, dünyadaki tüm zamanımı veririm.
We got all the time in the world.
Dünyadaki tüm zaman bizim.
All the time in the world.
Dünyanın bütün zamanları.
May friend, I have all the time in the world here… until these who'eses.
Arkadaşım, burada dünyanın tüm zamanlarına sahibim… kimsin vaktine kadar.
I have got all the time in the world!
Dünyadaki bütün zaman sahibim zaten!
You think you have all the time in the world, until… Yeah.
Evet. Dünyanın tüm zamanı senin sanıyorsun, bir de bakıyorsun ki.
We got all the time in the world.
Dünyadaki tüm zamanımız bu.
You have all the time in the world. well, as you have said.
Dediğin gibi, dünyanın tüm zamanı senindir.
We think we have all the time in the world, but we don't.
Biz sanıyoruz ki, dünyanın tüm zamanına sahibiz, ama değiliz.
I thought you said we had all the time in the world.
Dünyadaki tüm zamanların bizim olduğunu söylediğini düşünmüştüm.
You have all the time in the world.
Dünyadaki bütün vakitlere sahipsin.
Well, they will have plenty of time for that, all the time in the world.
Şey, bunun için çok zamanları olacak, dünyadaki tüm zamanları.
You got all the time in the world.
Dünyadaki bütün günler senin olsun.
We have all the time in the world.
Dünyada hepimizin zamanı vardır.
Results: 90, Time: 0.0734

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish