ARE THE ONLY PERSON in Turkish translation

• tek kişi
• tek insan
• kişi sensin burada tanıdığım tek
• yegâne kişisin
• tek kişisin
• tek insansın
• tek kişisiniz
• tek kişiymişsin
• tek insansınız

Examples of using Are the only person in English and their translations into Turkish

Who does not complain. because you are the only person here The manager loves you.
Müdür sizi seviyor, çünkü siz şikayet etmeyen tek kişisiniz.

Cause you are the only person that I know that can actually do the flipping thing.
Şu ters yüz etme hareketini hakkıyla yapabilen tanıdığım tek insansın.

Crazy as it may seem… you are the only person keeping me alive.
Kulağa çılgınca gelse de… beni hayatta tutan tek insan sensin.

Mrs. Luckner, you are the only person who can tell us.
Bayan Luckner, bunu bize söyleyebilecek tek kişisiniz.

Donald, you are the only person I know of whom I am truly ashamed.
Donald, tanıdığım insanlar arasında utandığım tek insan sensin.

Della, you are the only person in this town that I can be honest with.
Della. Sen bu kasabada dürüst olabileceğim tek kişisin.

The manager loves you because you are the only person here who does not complain.
Müdür sizi seviyor, çünkü siz şikayet etmeyen tek kişisiniz.

Mia, you are the only person that can help me right now.
Mia, bana yardim edebilecek tek insan sensin.

Well you are the only person who knows that I have a favour face.
Şey sen yardım isteyen yüz ifademi anlayan tek kişisin.

Mia, you are the only person that can help me right now.
Mia, bana yardım edebilecek tek insan sensin.

They're the only person who could have ever done it.
Bunu yapabilecek yegane kişiler onlardır.

And because you are special, you are the only person who can save all mankind.
Tüm insanlığı kurtarabilecek tek ve yegane kişisin. Ve sen özel olduğundan.

You're the only person in the world she will allow to bully her.
Siz bu dünyada onun kendine kötü davranmasına izin vereceği yegane kişisiniz.

You feel like you're the only person left in the world when you're out there.
Oradayken kendini dünyada kalan tek kişiymiş gibi hissedersin.

You're the only person who knew how to save me.
Beni kurtarmasını bilen tek kişiydin.

You are the only person on duty.
Siz görevini yapan, tek kişininiz.

You're the only person I can trust. I.
Ama Guvenebilecegim tek kisi sensin.

You're the only person I can trust.
Ama guvenebilecegim tek kisi sensin suanda.

Which is why I know you're the only person that can help me.
Senin bana yardım edebilecek tek insan olduğunu bildiğim gibi.

You're the only person I have told.
Senden başka kimseye söylemedim.