ARRAYS in Turkish translation

[ə'reiz]
[ə'reiz]
dizileri
series
show
knee
drama
sequence
number
set
array
string
soaps
düzenek
device
arrays
machinery
mechanism
rig
set
dizisi
series
show
knee
drama
sequence
number
set
array
string
soaps
dizilerinde
series
show
knee
drama
sequence
number
set
array
string
soaps
sistemi
system
grid
sıraları
turn
row
now
line
of the ordinary
rank
as well
time
next
well
tertibatı
gear
apparatus
setup

Examples of using Arrays in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Shields and weapons arrays are down.
Bütün silah sıraları gibi, kalkanlar da bitik durumda.
Sam warned us that a number of the arrays have been damaged.- No.
Hayır. Sam birkaç donanımın hasar gördüğü konusunda bizi uyardı.
No. Sam warned us that a number of the arrays have been damaged.
Hayır. Sam birkaç donanımın hasar gördüğü konusunda bizi uyardı.
The arrays are looking pretty worn out.
Paneller hayli yıpranmış görünüyor.
I need to show him a few photo arrays.
Ona bir dizi fotoğraf göstermem gerekiyor.
And Hua Shan Clan's… Seven Fatal Arrays.
Ve Hua Shan klanının… 7 ölümcül bariyeri.
disruptor arrays.
Put together some photo arrays.
Fotoğrafları da sıralayıver.
The L402 Himalayas electronic countermeasures(ECM) suite made by the KNIRTI institute uses both its own arrays and that of the N036 radar system.
KNIRTI enstitüsü tarafından yapılan L402 Himalaya elektronik karşı önlem( ECM) paketi kendi dizileri ve N036 radar sisteminin her ikisini kullanır.
Techniques of dynamic storage allocation may also be used, creating ever-larger arrays to hold growing patterns.
Dinamik belleğin paylaşımının teknikleri ayrıca büyüyen kalıpları tutmak için durmadan genişleyen diziler yaratarak kullanılabilir.
Nuclear fission are fully online. but as of 08:00 today both solar arrays and.
Ancak bugün 08.00 itibarıyla hem güneş enerjisi tertibatı hem de nükleer fizyon tamamen devrede.
We have some calibration work to do on the Nauvoo's sensor arrays. So I'm going to need you to get all your people off the ship and I will let you know when we're done.
Nauvoonun sensör dizilerinde yapmamız gereken biraz ayar işi var yani gemide ne kadar adamınız varsa götürmeniz gerekiyor.
We have some calibration work to do on the Nauvoo's sensor arrays. Great.
Nauvoonun sensör dizilerinde yapmamız gereken biraz ayar işi var yani… gemide ne kadar adamınız varsa götürmeniz gerekiyor.- Harika.
Great. We have some calibration work to do on the Nauvoo's sensor arrays.
Nauvoonun sensör dizilerinde yapmamız gereken biraz ayar işi var yani… gemide ne kadar adamınız varsa götürmeniz gerekiyor.- Harika.
The most apparent advantage optical rectennas have over semiconductor photovoltaics is that rectenna arrays can be designed to absorb any frequency of light.
Yarı ileken fotovoltaik nanoantenlerin en bariz avantajı nanoanten dizilerinin herhangi bir frekanstaki ışığı absorbe edebilecek şekilde dizayn edilebilmesinden kaynaklanır.
This ground-breaking camera consists of large arrays of superconducting transition edge sensors with a mapping speed hundreds of times larger than SCUBA.
Bu çığır açan kamera, SCUBA‘ dan 100 kat daha büyük haritalama hızı ile süper-iletken geçiş fazı sensörlerinin( İngilizce: superconducting transition edge sensors) büyük dizilerinden oluşur.
She showed you two photo arrays, each with a possible suspect and five other fill-in photos.
Sana iki sıra fotoğraf göstermiş. Her birinde bir olası zanlı ve diğer beş rastgele şahıs varmış.
getting stuck with a needle, we do microneedle arrays.
iğne olmaktan korkuyorsanız,… mikro iğne dizini yapabiliriz.
Reconfigurable computing is a computer architecture combining some of the flexibility of software with the high performance of hardware by processing with very flexible high speed computing fabrics like field-programmable gate arrays FPGAs.
Yeniden yapılandırılabilir bilişim, yazılımların esnekliğiyle donanımın yüksek performansını, Alanda Programlanabilir Kapı Dizileri( FPGA) gibi çok esnek ve çok hızlı işlem yapılarını işleyerek birleştiren bir bilgisayar mimarisidir.
Instead of one point in the brain, we can devise devices that span the brain, that can deliver light into three-dimensional patterns-- arrays of optical fibers, each coupled to its own independent miniature light source.
Beyindeki bir nokta yerine, ışığı üç boyutlu düzene ulaştırabilen ve beyne yayan icatlar tasarlayabliriz-- her biri kendi minyatür ışık kaynağıyla eşleşen optik fiber dizileri.
Results: 57, Time: 0.0946

Top dictionary queries

English - Turkish