BACK IN TWO HOURS in Turkish translation

• iki saat içinde dönmüş olacağım
• iki saate dönerim
• i̇ki saat içinde geri

Examples of using Back in two hours in English and their translations into Turkish

I need to be back in two hours, or my people will start to wonder where I went.
İki saate kadar dönmem gerekiyor yoksa bizimkiler nereye gittiğimi merak etmeye başlayacaklar.

But if I'm not back in two hours, come call me. All right?
Ama iki saate dönmezsem, gelip beni ara, tamam mı?

If I'm not back in two hours, take the kids to the green church in the jetty.
Eğer iki saat içinde dönmezsem… çocukları iskeledeki yeşil kiliseye götür.

Sure, she will call me back! I will call her back in two hours and say- I have Called 10 times!
Evet arar şimdi 2 saat sonra tekrardan ararım'' seni on kere aradım'' derim!

Back in two hours?
İki saat sonra görüşürüz.

Please come back in two hours.
Lütfen iki saat sonra geri gel.

I will be back in two hours.
İki saat içinde gelirim.

She will be back in two hours.
İki saat sonra gelecek.

Have to be back in two hours.
İki saat içinde kesinlikle dönmem gerek.

Have to be back in two hours.
İki saate kadar dönmeliyim.

I gotta be back in two hours.
İki saat sonra geri dönmem lazım.

I will call you back in two hours.
İki saat sonra arayacağım ben seni.

I will call you back in two hours.
Sizi 2 saat sonra ararım.

Definitely have to be back in two hours.
İki saat içinde kesinlikle dönmem gerek.

Oh, Tehani, I will be back in two hours.
Ah, Tehani, iki saata kalmaz dönerim.

We have to get to Hamburg and back in two hours.
İki saate Hamburga gidip dönmek zorundayız.

Ido, sweetie, I will be back in two hours, okay?
Ido, canım, ben iki saate dönerim, tamam mı?

Back in two hours.
İki saat içinde geri dönerler.

Give me the stuff. I will be back in two hours.
Malları ver, iki saate dönerim.

Come back in two hours.
İki saat içinde geri gel.