Examples of using Back to the office in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
You and Tork get out of there and head back to the office.
Sen ve Tork oradan çıkıp ofise dönün.Okay. Just take me back to the office.
Tamam. Sadece beni ofise götür.Maggie, I think I ought to take you back to the office.
We have a major problem. We must get back to the Office.
Ciddi bir sorun çıktı. Büroya dönmeliyiz.And get back to the office. I'm sorry. I got to relieve my men.
Üzgünüm. Adamlarımı dinlendirmek zorundayım ve ofise dönmeliyim.I have got to go back to the office to get'em.
Onları almam için ofise tekrar gitmem gerekiyor.Bye. Okay, Volvo boy, I gotta get back to the office.
But… But I can't go back to the office.
Ama… Ama ofise geri dönemem.Patti, take my dad back to the office.
Patti, babamı ofise götür.Back to the office.
Ofise döneyim ben.I gotta head back to the office.
Benim de ofise dönmem gerek.I have gotta go back to the office to get'em.
Onları almam için ofise tekrar gitmem gerekiyor.I'm not ditching you, but I can't go back to the office.- We are.
Ben seni kazmıyorum Ama… Ama ofise geri dönemem.God. I got to get back to the office.
Ofise dönmem lazım.- Tanrım.Well, back to the office.
Oldu o zaman, ofise döneyim.I'm not ditching you, but I can't go back to the office.
Ben seni kazmıyorum Ama… Ama ofise geri dönemem.Robert, back to the office and monitor everything from there.
Robert, ofise dön ve her şeyi oradan takip et.I got to get back to the office. God.
Ofise dönmem lazım.- Tanrım.You mean it? If you get me back to the office by one,?
Saat 1 de ofisime dönmek kaydıyla.- Ciddi misin?Back to the office, and keep those pages safe.
Ofise dön ve o sayfaları koru.
