BUZZARDS in Turkish translation

['bʌzədz]
['bʌzədz]
akbabalar
vulture
condor
buzzard
puttock
griffon
şahinler
hawk
falcon
sahin
hawkeye
eagle
shahin
buzzard
shaheen
chahine
þahin
şahin
hawk
falcon
sahin
hawkeye
eagle
shahin
buzzard
shaheen
chahine
þahin
akbabaları
vulture
condor
buzzard
puttock
griffon
şahinleri
hawk
falcon
sahin
hawkeye
eagle
shahin
buzzard
shaheen
chahine
þahin
akbabalardan
vulture
condor
buzzard
puttock
griffon
akbabalara
vulture
condor
buzzard
puttock
griffon

Examples of using Buzzards in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Them buzzards on that wall don't miss a trick, do they?
O duvardaki şahinler bir numara çekmezler, değil mi?
First, we get the Buzzards off her back! She's ours.
Öncelikle şahinleri ondan uzaklaştırmalıyız! Bizimdir.
First, we get the Buzzards off her back!
Bizim! İlk önce onu Akbabalardan kurtaralım!
I mean, they were gonna leave him to the buzzards.
Demek istediğim onu akbabalara bırakacaklardı.
Buzzards can fly, and they keep the desert clean.
Akbabalar uçabilir. Ve çölü temiz tutarlar.
First, we get the Buzzards off her back!
Bizimdir. Öncelikle şahinleri ondan uzaklaştırmalıyız!
What? Towfield, I told you to keep these buzzards out of here!
Towfield, akbabaları uzak tut dedim. Ne var?
Would not touch it. but even the buzzards, who will eat anything.
Her şeyi yiyen akbabalar bile, ona dokunmamıştı.
Buzzards ain't spotted him yet.
Şahinler onu daha bulmamış.
Ride out tomorrow, if you can stay on your horse, and watch the buzzards.
Atının üstünde durabiliyorsan yarın gelip akbabaları seyredersin.
I have heard buzzards sing better than that.
Daha iyi şarkı söyleyen şahinler duydum.
Buzzards!- Buzzards right!
Akbabalar sağda! Akbabalar!
They don't deserve buryin'. I'm waitin' for the buzzards.
Gömülmeyi hak etmiyorlar. Akbabaları bekliyorum.
I will outlive all of you, you sinister buzzards. All of you!
Hepinizden daha uzun yaşayacağım, sizi meşum şahinler.
And they keep the desert clean! Well, buzzards can fly.
Ve çölü temiz tutarlar.- Akbabalar uçabilir.
They told me in town you were interested in protecting buzzards.
Bana, senin şehrinde akbabaları korumakla ilgilendiğini söylediler.
Hey, you buzzards!
Hey, sizi şahinler!
Buzzards can fly, and they keep the desert clean.
Ve çölü temiz tutarlar.- Akbabalar uçabilir.
What? Towfield, I told you to keep these buzzards out of here!
Ne var? Towfield, akbabaları uzak tut dedim!
You sinister buzzards. All of you! I will outlive all of you.
Hepinizden daha uzun yaşayacağım, sizi meşum şahinler.
Results: 103, Time: 0.0393

Top dictionary queries

English - Turkish