Examples of using Can be seen in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
The knife can be seen.
Bıçağı görülüyor.Wild rabbits can be seen in the forest.
Yabani tavşanlar ormanda görülebilirler.Can be seen now.
Artık görülebiliyorlar.This can be seen in the diagram below.
Bunun örneğini yandaki grafikten görebiliyoruz.Even in heavy traffic. Yellow color… can be seen a long way off.
Karman çorman bir trafiğin içinde bile sarı renkli oldukları için görülebiliyorlar.Everyone can be seen there.
Orada herkesi görebilirsin.So we can be seen.
Böylece insanlar bizi görebiliyor.This influence can be seen nowadays in many common cultural features.
Erzurum kültürünün çoğu özelliklerini burada görmek mümkündür.I ask because the cataclysm can be seen as an image of moral collapse and some think we're going through a similar period of decay.
Soruyorum çünkü afet ahlaki çöküşün sonucu olarak görülebilir ve bazıları bizim de benzer bir ahlaki zayıflama döneminden geçtiğimizi düşünmekteler.I think we are opening the first page of a chapter that deals with glyphs and structures which can be seen from the air.
Gökyüzünden görülebilen geoglifler ve yapılar ile, ilgili bir bölümün ilk sayfasını açtığımızı düşünüyorum.But, Eric, as a rule of thumb, off-duty relationships, no matter how well intended, can be seen as a conflict of interest in court.
Ama Eric, niyet ne kadar iyi olursa olsun görev dışı ilişkiler mahkemede çıkar çatışması olarak görülebilir.British colonial architecture, such as in churches, railway stations and government buildings, can be seen in many cities that were once part of the British Empire.
Kilislerde, demiryolu istasyonlarında ve hükümet binalarında görülebilen Britanya koloni mimarisi Britanya İmparatorluğunun parçası olmuş pek çok şehirde varlığını korumaktadır.But it was the first time one touched down on the peninsula. A tornado can be seen on an island.
Hortum adada görülebiliyor… ama ilk defa yarımadada meydana geldi.Examples of the Hittite Sun Course from the tombs of the Hatti kings can be seen in the Museum of Anatolian Civilizations.
Hatti krallarının mezarlarından çıkan Güneş Kursu örnekleri Anadolu Medeniyetleri Müzesinde görülebilir.With glyphs and structures which can be seen from the air. I think we are opening the first page of a chapter that deals.
Gökyüzünden görülebilen geoglifler ve yapılar ile, ilgili bir bölümün ilk sayfasını açtığımızı düşünüyorum.A tornado can be seen on an island, but it was the first time one touched down on the peninsula.
Hortum adada görülebiliyor… ama ilk defa yarımadada meydana geldi.This battle can be seen as one of the first major instances in which the Soviets attempted to preempt a German summer offensive.
Bu muharebe, Alman yaz taarruzlarını önlemeye yönelik ilk geniş çaplı Sovyet girişimlerinden biri olarak görülebilir.The only drawback is, whatever you post can be seen by anyone in the world.
Tek zayıflık ise, yüklediğiniz her şey, dünyadaki herhangi biri tarafından görebilir.An example of HIDS usage can be seen on mission critical machines, which are not expected to change their configurations.
Bilgisayar tabanlı ağ saldırı tespit sisteminin kullanımına bir örnek olarak bunu kritik makinelerde görmek mümkündür; bu makinelerin yapılandırmalarını değiştirmesi beklenmemektedir.Part of the charm of a big city lies in the variety of styles that can be seen in the architecture of its buildings.
Büyük bir şehrin cazibesinin bir kısmı onun binalarının mimarisinde görülebilen stillerin çeşitliliğine bağlıdır.
