CANDY MACHINE in Turkish translation

• şeker makinesi
• şeker makinasının
• şeker otomatı
• şekeri makinesi

Examples of using Candy machine in English and their translations into Turkish

You stuck in that candy machine?
Şeker makinasına mı sıkıştın?

What if it's a cotton candy machine?
Ya pamuk sekeri makinesi varsa?

There's a candy machine in the lobby.
Karnım acıktı. Lobide bir şeker makinesi vardı.

I was asking the bellboy if there's a candy machine what's a continental breakfast?
Belboya şeker makinesi var mı, diye soruyordum. Bir de Avrupai bir kahvaltı için…?

I wish the candy machine… wasn't so picky about taking beat-up dollar bills… because… a lot of workers really like candy..
Şeker makinasının yıpranmış… para almama konusunda daha gevşek olmasını umuyorum… çünkü… bir çok çalışan şekeri gerçekten seviyor.

There's an opening at face painting, or the cotton candy machine, or we could leave and go to the Rammer Jammer and flirt with Wade.
Yüz boyamada bir boşluk var. Pamuk şekeri makinesi de olur. Ya da Rammer Jammera gidip Wadele flörtleşelim.

invented a similar cotton candy machine in 1921.
1921de benzer bir pamuk şekeri makinesi icat etti.

In the 1970s, an automatic cotton candy machine was created which made the product and packaged it.
Lerde, ürünü yapan ve paketleyen otomatik bir pamuk şekeri makinesi oluşturuldu.

I saw you with that cotton candy machine, and I realized that I love that you're impulsive
seni o pamuk şeker makinesiyle görünce, senin fevri olmanı

you do those kinds of things. But then, Alex, I saw you with that cotton candy machine.
seni o pamuk şeker makinesiyle görünce,… senin fevri olmanı ve böyle şeyler yapmanı sevdiğimi fark ettim.

Today we tackle the most terrifying myth in the history of Springfield Elementary, that if you press E-8 on the candy machine, you get electrocuted and die.
Bu gün Springfield ilkolundaki en önemli miti deneyeceğiz, o da eğer şeker makinesinde E-8e basarsan çarpılıp ölmektir.

Now, two of the pharmacists told you that a candy machine vendor had come by just before the robberies.
İki eczacı sana soygundan hemen önce bir şeker makinesi satıcısının uğradığını söylemiş.

Got sweetums to donate another 15 cotton candy machines.
Sweetumsu 15 tane daha pamuk şeker makinası bağışlamaya ikna etti.

We're gonna have these cotton candy machines.
Şu pamuk şeker makinelerimizden olacak.

Fine-lookin' women that put out like broken candy machines?
Şekerleme makineleri gibi olan güzel görünümlü kadınlar?

So the detective takes me to where they had these soda and candy machines.
Sonra dedektif beni şu kola ve şeker makinelerinin olduğu yere götürdü.

The hacked candy machine.
Şeker makinasının tekmelenmesi.

And it was a candy machine.
Ve şeker makinesiydi.

Saw her by the candy machine.
Birkaç kez onu şeker makinesinin yanında gördüm.

We met over there by the candy machine.
Şeker otomatının orada tanıştık.