DOT in Turkish translation

• nokta
• dot
• noktayı
• noktaya
• noktası

Examples of using Dot in English and their translations into Turkish

You can see that blue dot there cutting. And that tissue falls off.
Orada mavi noktanın olduğu yerin kesildiğini görebilirsiniz. Kesilen doku aşağı düşer.

I report, the yellow dot went off track.
Sarı noktanın izini kaybettiğimizi bildiriyorum.

That's right, Jackson. The blue dot.
Mavi noktada. Doğru Jackson.

The blue dot. That's right, Jackson.
Mavi noktada. Doğru Jackson.

GPS tracking dot. Just look!
GPS takip noktacığı. Sadece bakın!

You mean that dot among all those other dots? What do you think?
Ne diyorsun? Noktaların arasındaki noktayı mı gösteriyorsun?

This is you, and the dot is your destination.
Bu da varış noktan. Bu sensin.

What's the deal with that dot?
O noktanın ne olduğunu?

The yellow dot went off track.
Sarı noktanın izini kaybettik.

The yellow dot went off track.
Sarı noktanın izini kaybettiğimizi bildiriyorum.

Clary!- Dot, what's going on?
Clary! -Dot, neler oluyor?

He will be the dot getting rid of the other dots..
Diğer noktaların hakkından gelen nokta olacak.

Dot head Indian,
Alınları noktalı Hindistanlılardan bahsediyorum,

Right there on that black dot.
Tam o siyah noktanın üstünde dur.

Do you know Pale Blue Dot by Carl Sagan?
Carl Saganın Soluk Mavi Noktasını bilir misin?

Or how about one of those maps you see in a shopping mall With a big red dot.
Ya da şu alışveriş merkezlerindeki haritalardan olsaydı büyük kırmızı noktalı.

Now cross your T's and dot your I's, and do it again.
Kızımı istiyorum. Şimdi T yi ve noktaları girip tekrar yapıyorum.

We passed this dot… about an hour ago.
Bir saat kadar önce… bu mola noktasını geçtik.

I repeat, the yellow dot went off track.
Tekrarlıyorum, sarı noktanın izini kaybettik.

The blue dot. That's right, Jackson.
Doğru, Jackson. Mavi noktadayız.