Examples of using Nokta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu nokta, bir çatlağa dönüşecek.
Orta nokta yok, acımak yok.
Nokta nedir?
Nokta burası.
Hepinizin sefaletine nokta koyacağız!
Nokta 18 temiz.
Kaçırdığınız nokta şu ki Armstrong bir cezaevi değil ki.
Bu nokta, bkz.
Çin filmlerinde Tek Nokta vuruşu her zaman vitrine konulmuştur.
Buradaki nokta 3,9 noktası. .
Ve bu nokta, bu da biziz, tam burada.
Buna bir nokta koymak zorundayım.
Bu nokta için beni seçmiştiniz.
Aralarında ortak nokta varsa bu işlem onları çizgiyle birleştirecek.
Nokta dağılımı fonksiyonunda kullanılan verileri ilişkilendirir….
Çift dirsek teknolojisi, nokta atış, geri tepme yok, titreşim yok.
Uzlaşamadığımız bir nokta var, anlıyor musun?
Onun nokta biz bitirdiginizde, bir Sanmiyorum.
Bu spekülasyonlara bir nokta koymak için buraya geldim.
Ne nokta- Şey, hayır.