Examples of using Engine in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
You will drive the engine.
It's a ten-mile march from Tail to Engine. Thousands of doors.
Steam engine.
The Engine, not eternal at all.
Port engine stop. We have arrived.
The engine of life is linkage.
Yaşam lokomotifi bağın ta kendisidir.A toast to the Engine Eternal.
Ebedî Lokomotife kadeh kaldıralım.Be careful. The steam engine's very hot.
Dikkatli ol. Buhar makinası çok sıcak.The engine is sacred. And Wilford is divine.
Lokomotif kutsaldır. Ve Wilford ilahidir.We see a cruiser, stop, take out the engine blocks, keep moving.
Kruvazörü gördügümüzde duracağız, makina bloklarından çıkıp, sıvışacağız.So you have made some progress with the engine, I will grant you.
They're trying to blow the engine.
Lokomotifi vurmaya çalışıyor.To the Engine Eternal. Each of us has a personal responsibility.
Her birimizin Ebedî Lokomotife karşı kişisel bir sorumluluğu var.The steam engine.
Buhar makinası.The engine will explode! Earthquake!
Deprem. Lokomotif patlayacak!Best I can tell, it's something with the engine.
Söyleyebileceğim en iyisi, makina ile ilgili birşey.You will drive the engine. You, Labiche.
Lokomotifi sen süreceksin. Sen, Labiche.I ain't no stinking steam engine!
Ben kokuşmuş bir buhar makinası değilim!Keep the engine crew ahead of you!
Lokomotif ekibini önünüzde tutun!How're you doing? Best I can tell, it's something with the engine.
Sen nasılsın? Söyleyebileceğim en iyisi, makina ile ilgili birşey.
