Examples of using Flamingo in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
It is, indeed, the flamingo.
Flamingodan dolayı, değil mi?The Flamingo is used to all kinds of goings on!
Flamingoda zaten her türlü hareket var!Meyer Lansky manages to buy more time for Bugsy Siegel to make the Flamingo a success.
Lansky, Siegelin Flamingoda başarı sağlaması için zaman almayı başardı.You spend a lot of time at the Club Flamingo.
Club Flamingoda çok fazla zaman harcıyorsun.Pink Flamingo to all units.
Pembe Flamingodan herkese.Pink Flamingo to all units.
Pembe Flamingodan bütün birimlere.The flamingo, Jerome, lives on crustaceans.
The flamingo chromism it gets on crustaceans.
Flamingolar, Jerome, kabuklular üzerinde yaşar.After she and the guy left the Flamingo, they went to the Colorado Belle.
O ve adam Flamingodan ayrıldıktan sonra, Colorado Belle kumarhanesine gittiler.I booked the Flamingo.
Ben Flamingoda çıkacağım.But Suge, he took Flamingo.
Ama Suge, Flamingodan geçmeyi tercih etti.She performed with the Flamingo band in the late 1960s.
Ların sonunda Flamingoyla( grup) ile sahne aldı.He's probably at the 420 on flamingo.
Büyük ihtimalle Flamingodaki 420dedir.You look like a flamingo.-It's a funeral.
Cenazeye gidiyoruz. Flamingolara benziyorsun.We found her at Paradise and Flamingo.
Onu Paradise ve Flamingoda bulmuştuk.I got a baby flamingo.
Benim bebek flamingom var.Glitter all.-♪ Around the room-♪ pink flamingo.
ParıItılarla kaplı bir oda,* pembe flamingolar havuzda.Here's a flamingo!
İşte bir flamingo!How about another pink flamingo?
Flamingo has entertainment for kids and adults.
Beş-yıldız otel çocuklar ve yetişkinler için eğlenceler sunmaktadır.
