FLAMINGO in English translation

Examples of using Flamingo in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Flamingo dansçıları.
Flamenco dancers.
O Flamingo Towersda Castranovayı gözetlediğim olaydı. Castranova?
Castranova? That was my stakeout at the Flamingo Towers on Castranova?
Bu Flamingo Coveun satılıp kiralanabilecek çok renkli… hikâyelerinden sadece biri.
Just one of the many colorful tales of the Flamingo Cove… available for sale or lease.
Sadece Flamingo Coveda yeni bir iş bulmuştum.
I had come to the Flamingo Cove looking for a new job.
Flamingo o sergi salonunu tutmaya gereken para için tepeme bindi.
I have got the flamingo breathing down my neck to cough up the dough to hold that showroom.
Flamingo hisselerini sakın satma.
Never sell your shares in The Flamingo.
Ne lan bu, Flamingo havuz başı mı?
The hell is this, poolside at the Flamingo?
Flamingo gibi uzun bacakları var. Marabu leylekleri.
But a beak like a Roman sword. Marabou storks. They have long legs like a flamingo.
Flamingo gibi uzun bacakları var. Marabu leylekleri.
Marabou storks. but a beak like a Roman sword. They have long legs like a flamingo.
Flamingo gibi uzun bacakları var. Marabu leylekleri.
Marabou storks. They have long legs like a flamingo.
Flamingo neden Gasellefondetyi desteklemeli?
Why is the Flamingo a business Gasellefondet should support?
Bu bölge ismini büyük sayıda bulunan Flamingo nüfusuna borçludur.
The area has a significant population of flamingos.
Ayrıca başka bir kamerayı kendi minik flamingo sürüsüne saklıyor.
He also deploys another camera, disguised by its own mini-flock of flamingos.
Ritalin almış flamingo gibiyim.
I'm like a flamingo on Ritalin.
Öyle dikilmiş duruyordu flamingo gibi.
He was just standing there, like a flamingo.
Hayır flamingo.
No, it's a flamingo.
Ben olsam, çevresine altın yaprak kabartması yaptırır… flamingo desenleriyle duvarı süslerdim.
And a wall of flamingo. I would have gold leaf embossed all round there.
Ben olsam, çevresine altın yaprak kabartması yaptırır flamingo desenleriyle duvarı süslerdim.
I would have gold leaf embossed all round there and a wall of flamingo.
Bana Oda 88i verin. Adım Flamingo.
Name is Flamingo. Give me Room 88.
Ritalin almis flamingo gibiyim.
I'm like a flamingo on Ritalin.
Results: 298, Time: 0.0264

Top dictionary queries

Turkish - English