HARE in Turkish translation

• tavşan
• hare
• tavşanı
• tavşana
• tavşanın

Examples of using Hare in English and their translations into Turkish

I'm looking for a hare I shot that must be wounded.
Vurduğum bir dağ tavşanını arıyorum muhtemelen yaralanmış olmalı.

And the hare controls the hound.
Ve tavşanda, av köpeğini kontrol eder.

Take the tortoise and the hare.
Tavşanla Kaplumbağa hikâyesini düşün.

Maybe something else is eating the snowshoe hare.
Belki leken tavşanları yiyen başka bir şey var burada.

The snowshoe hare population's up eight percent. Yeah.
Değişken tavşanlarının nüfusu yüzde sekiz artmış.- Evet.

When I was a student at Fort Hare. People don't realise that I played rugby myself.
İnsanlar, ben Fort Harede öğrenciyken ragbi oynadığımı… pek bilmiyor.

I know the Toucan, English, Latin, the hare too.
Tukanca, İngilizce, Latince, Tavşanca.

Gough had previously portrayed the March Hare in the 1966 TV play of the book.
Gough daha önceden Alis Harikalar Diyarındanın 1966 TV oyunu versiyonunda Mart Tavşanını canlandırmıştı.

The snowshoe hare.
Leken tavşanlar.

My Christmas hare for the church.
Kilise için Noel tavşanım.

We're tortoises, And that hare ain't getting any slower.
Biz kaplumbağayız ve bu tavşanda yavaşlamayacaktır.

Only caught one hare the whole day- a German one!
Tüm gün içinde tek bir tavşan yakalayabildim- bir Alman!

Kill the hare!
Yabani tavşanı öldür!

Why do you want to be a Hare Krishna?
Neden bir Hare Krishna olmak istiyorsunuz?

That hare is my present to you.
Bu yabani tavşan sana hediyem olsun.

Find him for me, Hare… or else.
Bul onu, Yaban Tavşanı… yoksa.

Here hare, here.
İşte işta, işte.

It was the best butter,' the March Hare meekly replied.
Mart Tavşanı. Mart Tavşanı BEST tereyağı, uysalca cevap verdi.

The hare washed itself in clear water.
Yabani tavşan,'''' temiz suyla yıkandı.

Something like a hare?
Yaban tavşanı gibi mi?