Examples of using He doesn't need to know in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
But he doesn't need to know that.
Hoşlanıyorum… ama bunu bilmesine gerek yok.But maybe he doesn't need to know.
Belki de bilmesine gerek yoktur.He doesn't need to know about this, okay?
Bundan haberi olmasına gerek yok tamam mı?He doesn't need to know.
Bilmesine hiç gerek yok.He doesn't need to know then?
Bunu bilmesine gerek yok, değil mi?He doesn't need to know.
He doesn't need to know everything.
Herşeyi bilmek zprunda değil.I figured he doesn't need to know where it came from.
Nereden geldiğini bilmesine gerek olmadığını düşündüm.But he doesn't need to know them, he lives them, every day.
Ama bilmeye ihtiyaç da duymuyor. Her gün bunlarla yaşıyor.He doesn't need to know.
Kendisini bilgilendirme. Bilmesi de gerekmiyor.Well, he doesn't need to know that, does he? .
Bunu bilmesine gerek yok, değil mi?He doesn't need to know.
Benim bilmem gerekiyor. Bilmesi gerekmiyor.He doesn't need to know.
He doesn't need to know. I do. .
Benim bilmem gerekiyor. Bilmesi gerekmiyor.He's smart. He doesn't need to know.
Bilmesi gerekmiyor. O erkek akıllı.Benim bilmem gerekiyor. Bilmesi gerekmiyor.He doesn't need to know any details.
Ayrıntıları bilmesine gerek yok.He doesn't need to know the time or the date.
Zamanı veya tarihi bilmesine gerek yok.He doesn't need to know it's life insurance.
Bunun bir hayat sigortası olduğunu bilmesine gerek yok.He doesn't need to know what you're doing here.
Burada ne yaptığını bilmesine gerek yok.
