Examples of using Gerek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Zoe, bilmesi gerek. Söyledin mi?
Nasıl iyileşeceğini görmemiz gerek. Bacağı nasıl?
Bunu görmen gerek. Wayne! Wayne!
Barut yanıklarını parmaklarından temizlemen gerek.- Sen anlardın.
Barut yanıklarını parmaklarından temizlemen gerek.- Sen anlardın.
Ailesine söylemesi gerek. Ne?- He?
Pekala, arsızlaşmana gerek yok, Danny.
Endişelenmene gerek yok, bundan yırtacaksın kahraman.
Wyomingin jeodezik haritası gerek. Bu Wyoming.
İkimizde burada donarak ölmesine gerek yok. Kuru kal.
Şu an gitmesi gerek ve acil durum iletişimi sensin.
Çünkü… hayatını bulması gerek. Çünkü onun kendi?
Bak, konuşmamız gerek. Neden? Liam?
Bak, konuşmamız gerek. Neden? Liam?
Hizmetçilerin kapıyı çalması gerek. Merhaba!
Sana kaç defa söylemem gerek, gücünü asla kimseye gösterme.
Ne yapmam gerek? Kesinlikle evet?
Ve olanları bilmemiz gerek. Aile olarak sorularımız var.
Ödevini defterine yapması gerek.- Oynamaya.
Ve bizi dinlemesi gerek, bu da seni görmeyeceği anlamına geliyor.