ALMAM GEREK in English translation

i need to get
gerekiyor
gerek
almam lazım
ihtiyacım var
almam gerek
almam gerekiyor
gitmem lazım
gitmem gerek
ulaşmam gerek
bulmam lazım
gotta get
almam lazım
gitmem lazım
almam gerek
gitmem gerek
bulmamız lazım
gerekiyor
götürmem gerek
bulmamız gerek
çıkman lazım
getirmem gerek
i have to get
lazım
gerek
gerekiyor
var
almak zorundayım
almam gerek
gitmek zorundayım
gitmem gerek
götürmek zorundayım
ulaşmak zorundayım
i need to take
götürmeliyim
almam gerek
almam lazım
götürmem gerek
götürmem lazım
bakmam gerek
bakmam lazım
açmam lazım
almam gerektiğini
çıkarmam lazım
i need to buy
almam lazım
almam gerek
satın almam gerekiyor
almam gerektiğini
kazanmam gerekiyor
i have to pick up
almam gerekiyor
almam lazım
toplamam lazım
i have to take
götürmeliyim
almak zorundayım
götürmem gerek
götürmek zorundayım
götürmem lazım
almam lazım
almam gerek
bakmam gerek
bakmam lazım
açmam lazım
gotta pick up
almam gerek
almam lazım
toplamam gerek
i need to pick up
almam gerek
almam lazım
kaldırmam lazım
kalmış dün data odasında bıraktığım bazı malzemeleri almam gerek
i need to borrow
ödünç almam lazım
ödünç almam gerek
borç almam lazım
borç almam gerek
borç lazım
ödünç alacaktım
ödünç almak istiyorum
almam gerekiyor
borca ihtiyacım var
should go get
need to grab
am gonna need some
had to grab
gotta grab

Examples of using Almam gerek in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çocukları almam gerek.
I have to pick up the children.
Tekrardan merhaba. İfadenizi almam gerek, Bay Bernardo.
Hello again. I need to take your statement, Mr. Bernardo.
Anlamıyorsun. Anlayamazsın. Bir parça almam gerek adamım.
You can't understand. I gotta get a piece, man.
Evet. Pul almam gerek.
Yeah. I have to get a stamp.
İlaçlarımı almam gerek ve tok karna almam gerekiyor.
I have to take my meds, and I have to take them with food.
Çocukları almam gerek.
Gotta pick up the kids.
Yine de ekmek almam gerek, zenci.
But I need to buy bread, negro.
İfadenizi almam gerek, Bay Bernardo. Tekrardan merhaba.
I need to take your statement, Mr. Bernardo. Hello again.
Kyrayı yuvadan almam gerek. Gerçekten.
Really. I have to pick up Kyra from day care.
Baba, bir elbise almam gerek.- Hadi, baba.
Daddy, I need to pick up a gown.- Come on, Dad.
Evet. Pul almam gerek.
Yeah. I have to get stamps.
Yeni bir pantolon almam gerek.
I gotta get new pants.
Evet? Hızlı bir mahkeme notu almam gerek.
I need to get a court transcript quickly. Yes?
Onları almam gerek.
I have to take them.
İfadenizi almam gerek, Bay Bernardo. Tekrardan merhaba.
Hello again. I need to take your statement, Mr. Bernardo.
Sophiayı almam gerek demiştim ya.- Nereye gidiyorsun?
Where you going? I told you, I gotta pick up Sophia?
Bunu almam gerek.
Bilet almam gerek.
I need to buy tickets.
Evden bir şey almam gerek.
I need to pick up something in there.
Şey-bilim adamından bir form almam gerek.
I gotta… I gotta get a form from a scientist.
Results: 582, Time: 0.0701

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English