I'M LIKE in Turkish translation

[aim laik]
[aim laik]
gibi olduğumu
to be like
to become like
ben sanki
i'm like
i am
i feel
i was kind
if i
look , i
ben şöyleyim
here's what i
the way i
well , i
gibi değilim
not like
nothing like
's not iike
gibi oldum
to be like
to become like
nasıl olduğumu
how i am
how i'm doing
kind
how can
what i become

Examples of using I'm like in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I don't even know what I'm like.
Ne gibi olduğumu bile bilmiyorum.
She says I'm like her big sister.
Ablası gibi olduğumu söylüyor.
Mana says I'm like a stray cat.
Manada bir sokak kedisi gibi olduğumu söylüyor.
No, my dear, you don't think I'm like any other boy.
Hayır tatlım, başka çocuklar gibi olduğumu düşünmüyorsun.
It occurred to me that I'm like an independence fighter.
Ben özgür bir savaşçı gibi olduğumu fark ettim.
That I'm like Cammy.- What?
Ne?- Cammy gibi olduğumu.
That I'm like Cammy. What?
Ne?- Cammy gibi olduğumu düşünmeni istemedim?
What? That I'm like Cammy.
Ne?- Cammy gibi olduğumu.
Though I'm like a magnet, nothing makes me glad!
Ve üçüncü parça… Mıknatıs gibi olmama rağmen, hiç bir şey beni memnun etmiyor!
You think I'm like Dad.
Babam gibi olduğumu düşünüyorsun.
You don't think I'm like Mummy?
Annem gibi olduğumu düşünmüyorsun ya?
Then I had another one. You know what I'm like when I get started.
Sonra bir tane daha ve bir şeye başladığımda nasıl olduğumu biliyorsun.
You think I'm like the sheriff, but I'm not.
Şerif gibi olduğumu sanıyorsun ama değilim.
I know what I'm like.
Ne olduğumu biliyorum.
Stop saying I'm like you.- S-Stop.
Senin gibi olduğumu söyleme.- Dur.
I'm like,"Get it off!
Ben böyle,'' Kurtul onlardan!
Stop saying I'm like you.
Senin gibi olduğumu söyleme.- Dur.
You think I'm like them?
Bir saniye. Onlar gibi olduğumu mu düşünüyorsun?
He says I'm like Audrey Hepburn.
Audrey Hepburn gibi olduğumu söylüyor.
And I'm like, something… I could feel it.
Ve sanki bir şeyler hissedebiliyordum.
Results: 121, Time: 0.0795

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish