IMPRACTICAL in Turkish translation

• pratik
• kullanışsız
• mantıksız
• elverişsiz

Examples of using Impractical in English and their translations into Turkish

It seems impractical, but it's actually quite versatile.
Pratik değilmiş gibi görünüyor ama aynı zamanda çok amaçlı.

It would have had to be massive, making it too impractical and expensive to complete.
Çok büyük boyutta olmalı, kullanımı zor ve tamamlaması çok masraflı olmalı.

Impractical… and provocative.
Pratik değil… hem de tahrik edici.

Don't you find that a bit impractical?
Sence biraz gereksiz değil mi?

Not to mention impractical.
Pratik olmadığından bahsetmiyorum bile.

I'm not gonna… try to get a house like that. It's impractical.
Bu yapılamaz. Öyle bir eve sahip olmaya çalışmayacağım.

Compared to her, I'm very impractical.
Ona göre, çok beceriksizim.

Completely impractical.
Tamamen imkânsız.

Ha, that crazy and impractical plan may have to wait.
Ha, bu ilginç ve uygulanamaz plan beklemek zorunda.

Sweet, impractical Harry.
Tatlı, becereksiz Harry.

I assume you have no intention of doing anything so impractical.
Sanırım, öylesine anlamsız bir şey yapma niyetinde değilsindir.

Writers and artists are exonerated from such impractical behavior.
Yazarlar ve sanatçılar, böyle gereksiz davranışlardan muaftırlar.

Is that mildly impractical for the Apocalypse?
Bu kıyamet için biraz uygunsuz değil mi?

And, in case of fire, completely impractical.
Ve yangın çıkarsa hiç pratik değil.

It's made me impractical.
Bu benim pratik olmayışım.

Good intention but impractical.
Niyet iyi ancak pratik değil.

MHD drives remain impractical.
çalışan gemiler hala pratik olmaktan uzaktır.

They all do it. Totally impractical.
Hepsi bunu yapıyor. Hiç pratik değil.

Good intention but impractical.
İyi niyetli ama uygulanamaz.

These are clumsy and impractical.
Bunlar çok biçimsiz ve pratik değil.