IN A HALF AN HOUR in Turkish translation

• yarım saat
• bir buçuk saatte
• yarım saate
• yarım saatte
• bir buçuk saat içinde

Examples of using In a half an hour in English and their translations into Turkish

I will be there in a half an hour.
Yarım saatte orada olurum.

And I'm meeting Francesca at Rocca's in a half an hour.
Yarım saat icinde Francesca ile Roccanın yerinde buluşuyorum.

I will be back in a half an hour.
Yarım saate burada olacakmış.

Will you wake me up in a half an hour before my shift?
Vardiyamdan yarım saat önce beni uyandırır mısın?

Monica has debate practice in a half an hour.
Monicanın yarım saate münazara çalışması var.

Well, I-I will be back in a half an hour at the latest.
En geç yarım saat sonra dönerim.

Listen, I'm having some people over to lunch in a half an hour.
Dinle, yarım saate kadar yemeğe misafirlerim gelecek.

Look Bill, I will be in in a half an hour.
Bak Bill, yarım saat içinde geliyorum.

Tell me. We close in a half an hour.
Yarım saate kapatıyoruz.- Anlat.

Jim! Jim will be home in a half an hour.
Jim yarım saat sonra evde olacak. Jim!

We close in a half an hour.
Yarım saate kapatıyoruz.

I have to have my sell meeting in a half an hour.
Yarım saat sonra fotoğraflarımı satmak için bir görüşme yapmam lazım.

It will be ready in a half an hour.
Yatak yarım saate hazır olur.

Lhave a meeting with the undersecretary in a half an hour.
Yarım saat sonra müsteşarla toplantım var.

In a half an hour.
Yarım saate oradayım.

No, no, and the wedding starts in a half an hour.
Hayır, hayır; düğün yarım saat içerisinde başlayacak.

In a half an hour. Pen.
Yarım saate oradayım. Kalem versene.

Your mother will be here in a half an hour.
Anneniz yarım saate gelir.

The health inspector's coming in a half an hour.
Sağlık müfettişi yarım saate burada olur.

In a half an hour. Pen.
Kalem versene. Yarım saate oradayım.