IN A WORD in Turkish translation

• kısacası
• tek kelimeyle
• sözcükteki
• bir kelime
• bir deyişle
• tek kelime

Examples of using In a word in English and their translations into Turkish

In a word… we no longer want you working with us.
Kısacası: Bundan böyle, bizimle çalışmanızı istemiyoruz.

In a word, no.
Tek kelime. Hayır.

I don't know how to explain… it was in a word.
Nasıl içıklanır bilmiyorum… sadece bir kelime.

In a word: dead!
Kısacası, ölmesini!

In a word, no.
Hayır. Tek kelime.

We no longer want you working with us. In a word.
Kısacası: Bundan böyle, bizimle çalışmanızı istemiyoruz.

Doctor. In a word.
Doktor. Bir kelime.

In a word, not so much.
Sözcük olarak, çok fazla değil.

The loss of Summer, in a word… devastating.
Summerin kaybı kelimelere dökecek olursak, yıkıcı.

In a word my dear.
Bir sözcükte sevgilim.

Do you think Jimmy's going to talk him, he can't even get in a word.
Bize tek kelime etmeyen Jimmynin onunla konuşacağını mı düşünüyorsun?

In a word, yes.
Başka bir deyişle evet.

In a word?
Tek kelimeyle mi?

A cult, in a word.
Bir anlamda, bir tarikat.

If Owens puts in a word.
Eğer Owens bir kelâm ederse insanlar onu dinler.

In a word, she stank.
Başka bir kelimeyle, artık pis kokulu.

In a word.
Başka bir deyişle.

In a word, awesome.
Kelimeye dökersek, muhteşemdi.

Good, describe their married life in a word or two?
Güzel, evlilik yaşantılarını bize bir iki kelimeyle izah eder misin?

Doctor, in a word.
Doktor, tek bir sözcük.