IN THE SEARCH in Turkish translation

[in ðə s3ːtʃ]
[in ðə s3ːtʃ]
aramaya
to call
search
to seek
look
phone
lookin
araştırmasında
research
digging
investigation
investigative
investigating
studies
exploration
checking
survey
inquiries
arayışında
seeking
in search
looking for
in the pursuit
in his quest
in the hunt for
ararken
call
seek
look
search
will
aramada
to call
search
to seek
look
phone
lookin
aramak
to call
search
to seek
look
phone
lookin
aramalarda
to call
search
to seek
look
phone
lookin
arayışına
search
pursuit
looking for
quest
seeking
arayışımda

Examples of using In the search in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I accept your offer to help in the search.
Arama işi için yardım teklifini kabul ediyorum.
How many innocents died in the search for the smallpox vaccine?
Çiçek aşısı araştırmalarında kaç masum insan öldü?
Are the crests his only clues in the search for those two men?
Bu adamlarla ilgili araştırmada tek ip ucu miğferler mi?
In the search for the smallpox vaccine? How many innocents died?
Çiçek aşısı araştırmalarında kaç masum insan öldü?
Residents pull together in the search for 12-year-old Polly Klaas.
Bölge sakinleri 12 yaşındaki Polly Klaası elbirliğiyle arıyor.
Why is the FBI involved in the search for human remains behind a suburban mall?
FBI banliyölerdeki bir alışveriş merkezinin arkasındaki insan kalıntılarının araştırmasına dahil oldu?
Clicks are how many times that page was clicked in the search results.
Tıklamalar, arama sonuçlarında sayfanın kaç kez tıklandığını gösterir.
Tom took part in the search.
Tom araştırmaya katıldı.
Our uncle is in London helping in the search.
Londrada onları bulmakta yardım ediyor.
Join in the search.
Arayışa katıl.
The government has no interest in the search for extraterrestrial intelligence.
Hükümet, dünya dışı zeki varlıkları Araştırmakla ilgilenmiyor.
One animal is always up early, it's the spotted hyena in the search for food.
Bir hayvan hep erken kalkar, yiyecek arayan benekli sırtlandır bu.
Well, apparently he… Kynes has taken a personal interest in the search.
Görünen o ki… Kynes, bu aramayla şahsen ilgileniyormuş.
I'm headed to Kansas City… to aid in the search for bank robber Frank Nash.
Bugün Kansas Cityye gideceğim… banka soyguncusu Frank Nashin aranmasına yardım için.
They have also requested that the surrounding towns send more troops and equipment to help in the search for the fugitives.
Ayrıca çevredeki kasabalardan kaçakları aramaya yardımcı olmaları için daha fazla asker ve ekipman istediler.
Whoever wants to participate in the search, gather at the old pig farm within half an hour.
Kim aramaya katılmak istiyorsa eski domuz çiftliğinde yarım saat içinde toplansın.
And if anything fails, it will be a major setback in the search for the Higgs.
Eğer bir bölüm başarısız olursa, Higgs araştırmasında büyük bir geriye dönüş olacaktır.
A distant trail deep in the alaskan wilderness, my Ford F250 became the first casualty in the search for america's toughest truck.
Alaskanın içlerine doğru devam ederken Amerikanın en güçlü kamyonetini ararken benim Ford F250im ilk kaybımızdı.
He believes that understanding the events that created this landscape can help in the search for water on other planets.
Ona göre bu arazinin oluşumunu sağlayan unsurları anlamak,… diğer gezegenlerki su arayışına yardımcı olacaktır.
Belgrade to be more flexible in the search for a permanent status for the region.
Belgradı bölge için kalıcı bir statü ararken daha esnek davranmaya da çağırdı.
Results: 84, Time: 0.0974

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish