IS ALWAYS in Turkish translation

[iz 'ɔːlweiz]
[iz 'ɔːlweiz]
olmak her zaman
it's always
her şeyin
everything
all
anything
whole thing
it's all
her daim
always
all the time
hep olacak
will always
will always be
is always gonna
ise her zaman
is always
her zaman çok
always
are always so
was always very
all the time
were always too
am always glad
olduğunun farkındayım ama her
her zaman öyledir
always like that
always so
like that all the time
it always is
ise daima
is always

Examples of using Is always in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
What I do know is there's always an"us and them.
Ama'' biz ve onlar'' ayrımı hep olacak.
Which for us is always.
Bizim için her zaman öyledir hem.
There's always a first time, sir.
Her şeyin bir ilki vardır efendim.
In politics there's always a deal.
Politikada ise daima şartlar vardır.
When she works, Miss Davies is always dead serious.
İş zamanlarında Davies her zaman çok ciddidir.
Lately, is always.
Son zamanlarda her daim.
A good cop is always prepared.
İyi bir polis her an hazırdır.
There's always a bit of your brain that goes.
Beyninizin bir parçası ise her zaman.
Yes he is always busy.
Evet, her zaman öyledir.
There's always a cost.
Her şeyin bir bedeli vardır.
With David Melrose there's always a test.
Konu David Melrose ise daima sınama vardır.
Yes, trust is always a big thing in our line of work.
Evet, bizim meslekte güven her zaman çok önemlidir.
There is always the first time.
Her şeyin bir ilki vardır.
War is easy and peace is always an issue.
Savaş kolay olanıdır ve barış ise daima sorundur.
A man proposing in the moonlight is always wonderful.
Ay ışığında evlenme teklifi eden adam her zaman öyledir.
There's always a first time.
Her şeyin ilki vardır.
There's always a first.
Her şeyin bir ilki var.
There's always a first.
Her şeyin bir ilki vardır.
There's always a first time.
Her şeyin bir ilki vardır doktor.
No matter what, there's always one pledge who's on your side.
Ne olursa olsun, her zaman kendi tarafında bir üye oluyor.
Results: 229, Time: 0.0561

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish