LONELY BOY in Turkish translation

['ləʊnli boi]
['ləʊnli boi]
yalnız çocuk
lonely boy
lonely child
yanlız çocuk
lonely boy
yalnız bir oğlan
lonely boy
yalnız çocuğun
lonely boy
lonely child

Examples of using Lonely boy in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
A lonely boy.
Yalnız bir çocuk.
Finding Out How A Lonely Boy Spends His Time.
Yalnız bir çocuğun nasıl zaman geçirdiğini öğrenmeye çalışıyorum.
Part of me believes he's a lonely boy looking for comfort.
Bir yanım, bir şeyde teselli arayan yalnız bir çocuk olduğunu düşünüyor.
Come on, you lonely boy.
Hadi, yalnız oğlan.
An outsider whose family was cruel to him. A lonely boy.
Ailesinin acımasızca davrandığı dışlanmış biri. Yalnız bir çocuk.
A lonely boy. An outsider whose family was cruel to him.
Ailesinin acımasızca davrandığı dışlanmış biri. Yalnız bir çocuk.
Tom is a shy and lonely boy.
Tom utangaç ve yalnız bir çocuk.
Part of me believes he's a lonely boy looking for comfort.
Bir parçam, avuntu arayan yalnız bir çocuk olduğuna inanıyor.
Sorry, lonely boy, but it looks like this is going to be a"surrender the pink" party for you.
Üzgünüm yalnız çocuk. Ama görünen o ki bu senin için'' pembe kuşatma'' partisi.
Lonely boy learning three words, eight letters don't come out right when
Yalnız çocuk kimse onları duymak istemediğinde doğru olarak çıkmayan 3 kelime,
That lost, lonely boy, isolated and sad.
herkesten uzaktı, Bu kayıp ve yanlız çocuk.
Yes,'tis the death of Bud Bundy, lonely boy and the birth of Stud Bundy, only boy..
Evet, yalnız çocuk Bud Bundy ölüyor ve tek erkek yakışıklı Bud Bundy doğuyor.
It turns out lonely boy is a worthy opponent, and it's time for
Yalnız çocuğun saygıdeğer bir rakip olduğu ortaya çıktı.
Man, you need a shower… Whatcha dreaming about? Hey, lonely boy.
Hey, yalnız çocuk… Adamım, duşa ihtiyacın var senin… Sen neler düşünüyorsun?
And"When A Man Loves A Rubber Woman. Lonely Boy, Three, actually. Like A Virgin.
Yalnız Çocuk''…'' Adeta Bakire''… ve'' Bir Adam Lastik Kadını Sevdiğinde. Üç tane.
Lonely Boy, Like A Virgin… and"When A Man Loves A Rubber Woman. Three.
Yalnız Çocuk''…'' Adeta Bakire''… ve'' Bir Adam Lastik Kadını Sevdiğinde. Üç tane.
And the birth of Stud Bundy, only boy. Yes,'tis the death of Bud Bundy, lonely boy.
Evet, yalnız çocuk Bud Bundy ölüyor… ve tek erkek yakışıklı Bud Bundy doğuyor.
Is Lonely Boy giving a certain new teacher more than just an apple?" What does that mean?
Yalnız çocuk bir yeni öğretmene bir elmadan fazlasını mı veriyor?'' Bu ne demek şimdi ve neden eline yazdın?
Spotted… lonely boy on the upper east side learning the lesson that nothing stays missing for long.
Yukarı Doğu Yakasındaki yalnız çocuk hiçbir şeyin uzun süre kayıp olamayacağını öğreniyor.
Are you still the lonely boy in a blue house… taking comfort from your pain with a black puppy?
Hâlâ o mavi evde siyah bir köpek yavrusuyla, acısından kurtulmaya çalışan o yalnız çocuk musun?
Results: 93, Time: 0.0395

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish